Can ve Erdem: Umut kıvılcımları
Can Dündar ve Erdem Gül Türkiye’ye ve bütün dünyaya gazetecilik dersi veriyor... Gazetecilik adına ödenen bedellerin tarihine not düşüyorlar. Hiç kuşkusuz, demokrasi, insan hakları, ifade...
Can Dündar ve Erdem Gül Türkiye’ye ve bütün dünyaya gazetecilik dersi veriyor...
Gazetecilik adına ödenen bedellerin tarihine not düşüyorlar.
Hiç kuşkusuz, demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü için çok önemli bir işlev bu.
Ama dün Cumhuriyet’te yayımlanan mektupları bir başka mesaj daha veriyordu:
Yaşamın en karanlık anında bile yitirilmeyen bir iyimserlik ve bir umut!
***
Televizyonu açtığında, kendisi için “Özgürlük” diye bağıran seslerin, hapishanede tek başına olduğu karanlık hücreyi doldurduğunu belirten Can Dündar mektubunu bitirirken şöyle diyordu:
“Hücrem sizinle dolu, öylesine kalabalık şimdi. Bugün de sesinizi duyuyor olacağım.
O ses, bu dayanışma, tutsak gazetecileri dışarıya, Türkiye’yi aydınlığa çıkaracak.
Hepinizi sevgiyle selamlıyorum.”
***
Erdem Gül de, Türkiye’nin son yıllarda sürekli kaybeden bir ülke olduğuna işaret ettikten sonra, aynı umudunu şöyle dile getiriyordu mektubunu bitirirken:
“Belki bu ödediğimiz bedeller bu kayıpların durdurulmasına katkı yapar diye kendimi de avutmak istiyorum.
Korkmayan, umutsuzluğa kapılmadan bir araya gelip sesini yükselten ve ülkenin geleceği için iyi şeyler söyleyen tüm dostlara en içten selam ve sevgiler.”