Demokrasi katledilirken...
Demokrasi, Türkiye’de oldum olası, sağ iktidarlar tarafından “ÇoğunlukDiktatörlüğü” olarak saptırılır ve yozlaştırılır... Türkiye’de sağ, ne temel insan hak ve...
Demokrasi, Türkiye’de oldum olası, sağ iktidarlar tarafından “ÇoğunlukDiktatörlüğü” olarak saptırılır ve yozlaştırılır...
Türkiye’de sağ, ne temel insan hak ve özgürlükleri, ne muhalefet, ne medya, ne ifade özgürlüğü dinler:
Seçilmiş olan sağcılar için bunların hiçbir anlamı yoktur.
Nasıl olursa olsun, seçim sırasında ne baskılar, haksızlıklar, hukuksuzluklar yaşanmış olursa olsun, sandıktan çıkanlar, kendilerini “seçilmiş” olarak niteler...
Ve “seçilmiş” olmayı, her türlü temel hak ve özgürlüğü, Demokrasi’nin bütün kurum ve kurallarını, sınırlamak ve kısıtlamak yetkisi için yeterli görürler.
Dinci iktidarlar için ise zaten demokratik hak ve özgürlüklerin, kendileri dışındakiler için bir anlamı yoktur; onlar kendi anladıkları tekilci ve tekelci toplum modeli peşindedirler.
***
Türkiye uzun bir süredir bu “Çoğunluğun Diktatörlüğünü”, Silivri’desomutlaşan “Çoğunluğun Zulmü” olarak zaten yaşıyordu.
Elbette diktatörlüklerin ve zulümlerin en kötüsü “Çoğunluğun” diktatörlüğü ve zulmüdür, çünkü onlara karşı sığınacak pek fazla da yer kalmamıştır toplumda...
Nitekim Silivri zulmü, Türkiye’nin en güçlü kurumu olarak bilinen ve görünen Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (elbette o sırada başında olanların onayı ve içindekilerin de yardımıyla) yerle yeksan etti.