Direnmek anayasal haktır, engellenemez
Cumhuriyet yazarı Emre Kongar bu hafta 'Direnmek anayasal haktır, engellenemez' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Anayasa hem uygulanmıyor hem de bu hukuksuzluğa karşı direnenler tehdit ediliyor.
Emperyalistler ve Faşistler “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına ve rejimine düşmandırlar.
Bu Anayasa için direnmek, her Türk vatandaşının, özellikle de her medya kuruluşunun ve her siyasal partinin, hem hakkı hem de görevidir.
Çünkü bu Anayasa, “TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine”, yani biz vatandaşlara “emanet ve tevdi” olunmuştur!
Elbette bu direniş, sadece Demokrasiyi savunan siyasal partiler tarafından değil, her zaman, her yerde, Anayasal sınırlar içinde, herkes tarafından yapılmalıdır.
Bakın Anayasamız GİRİŞ bölümünde bize bu hakkı ve görevi nasıl vermiş!
***
Belirlediği konu:
Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa,
İlkelerinin doğrultusu:
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda;
Milli kimlik tanımı:
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak,
Azimle ulaşacağı hedef:
Türkiye Cumhuriyeti’nin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Hiçbir kişi ve kuruluşun millet iradesinin, hürriyetçi demokrasinin ve hukuk düzeninin dışına çıkamayacağı:
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımı arasında hiyerarşi olmayışı, Anayasa’nın üstünlüğü: