Hapisteki cumhurbaşkanı adayı
Erdoğan/AKP iktidarı, iyice şaşırdı; sürekli olarak kendi ayağına kurşun sıkıyor, kendi bindiği dalı kesiyor: Malûm, 16 yıllık iktidarı sonunda ülkeyi Demokrasi açısından, Temel Hak ve...
Erdoğan/AKP iktidarı, iyice şaşırdı; sürekli olarak kendi ayağına kurşun sıkıyor, kendi bindiği dalı kesiyor:
Malûm, 16 yıllık iktidarı sonunda ülkeyi Demokrasi açısından, Temel Hak ve Özgürlükler bağlamında, nefes alamaz duruma getirdikten sonra, şimdi “Türkiye’yi demokraside bir üst sınıfa çıkartacağız” diyerek seçim propagandası yapmakta.
Ama bunu diyen cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ın karşısındaki adaylardan biri, mahkûm olmadan hapiste tutuluyor ve seçim kampanyasını buradan yürütüyor.
(Lafın gelişi “yürütüyor” dedim; aslında “yürütemiyor” elbette!)
Böylece iktidar, mahkûm olmadan hapse atılan insanların toplumda yarattığı haksızlık ve hukuksuzluk duygusunu, seçim öncesi propaganda döneminde, bizzat kendisi, yaygınlaştırıyor...
Erdoğan/AKP iktidarı, Demokrasi ve Hukuk Devleti kavramlarına aykırı bir uygulamayı, seçim döneminde de sürdürerek kendi propagandasını kendisi yalanlıyor.
Yani iktidar, yaptığı “Demokrasi propagandasını” boşa çıkaran canlı bir örneği bizzat kendisi üretiyor ve sürekli olarak, her gün, her saniye, onu gündemde tutuyor.
Elbette bu durum, Erdoğan/AKP iktidarının karşısındaki bütün öteki partilere ve Cumhurbaşkanı adaylarına da büyük bir avantaj sağlıyor...
Örneğin, zaten sürekli olarak Demokrasiyi, Hukuk Devletini, Temel Hak ve Özgürlükleri savunan, Kılıçdaroğlu, İnce ve CHP’ye ilaveten, Milliyetçiliği Demokratik çizgiye taşıyan Akşener ve İYİ parti ile, dinci/...