İktidar 15 Temmuz’u istismar ediyor

Her an her yerde beynimiz yıkanıyor: Erdoğan’ın “Allah’ın lütfu” diye nitelediği “15 Temmuz Kalkışması”, muhalifleri susturmak, karşıt fikirleri yok etmek için kullanılmaya...

Her an her yerde beynimiz yıkanıyor:

Erdoğan’ın “Allah’ın lütfu” diye nitelediği “15 Temmuz Kalkışması”, muhalifleri susturmak, karşıt fikirleri yok etmek için kullanılmaya başlanıyor:

1) Otoriterleşmeye karşı çıkmak, demokrasiyi savunmak “darbecilik” olarak suçlanıyor.

2) Laik eğitimi savunmak “darbecilik” diye karalanıyor.

3) Gezi direnişinden hareketle, demokratik ve barışçı protesto hareketlerine “darbecilik” deniliyor.

                                                   ***

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın 15 Temmuz’dan sonra, üç tvit attı:

“İki yıldır sistematik olarak inşa edilen ‘otoriterlik/ diktatörlük’ söyleminin amacı, darbeye zemin hazırlamaktı. Millet bu oyunu bozdu.”

“ ‘Otoriterlik/diktatörlük’ söylemini yayanlar, aynı zamanda darbeye doğrudan veya dolaylı destek veren çevreler. Bu bir tesadüf değil.”

“Darbe başarılı olsaydı ‘diktatöre karşı darbe yapıldı, haklı gerekçeleri var’ diyeceklerdi. Mısır’da yaptıkları gibi. Millet geçit vermedi.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başdanışmanlığı görevinde de bulunan AKP Milletvekili Aydın Ünal, Yeni Şafak’taki köşesinde (15 Ağustos 2016) şunları yazdı:

“Ne yaşadıysak, laiklik adı altındaki ve laik eğitim adı altındaki zorbalık nedeniyle yaşadık.”

“Yaşadığımız dehşet, Cumhuriyet tarihi boyunca, laik eğitim adı altında zorbaca, zalimce, ceberutça sergilenen ayrıştırma ve aşağılamanın neticesi değil de nedir?”

“Buna rağmen, çıkıp da 15 Temmuz’un laik ve çağdaş eğitimin önemini gösterdiğini savunmak eğer cahillik değilse, doğrudan darbeciliktir.”

Cumhuriyet’te Kadri Gürsel ve Özgür Mumcu bu yanlış söylemlerin demokrasiyi tahrip edici sonuçlarına işaret ettiler.

                                                   ***

Bu arada ordu hiyerarşisi ve askeri eğitim yeniden düzenleniyor, üniversiteler, okullar, işyerleri, gazeteler, televizyonlar, vakıflar, bir banka, basılıyor, kapatılıyor...

Öğretim üyeleri, gazeteciler, sivil ve asker bürokratlar, yargıçlar, savcılar, işadamları, işlerinden atılıyor, bir bölümü gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.

(Elbette, yeni inşaat projelerinin, yeni vergilerin ve “zorunlu tasarruf” kesintilerinin uygulamaya konulması da ihmal edilmiyor.)

Bütün bu eylem ve söylemler, AKP’nin ve Erdoğan’ın 15 Temmuz sonrasında “daha uzlaşmacı”, “daha demokratik” olduğu, (olacağı) varsayımlarını tuzla buz ediyor!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli eğitim ve laiklik (2) 22 Kasım 2024 | 75 Okunma Milli eğitim ve laiklik (1) 21 Kasım 2024 | 223 Okunma Topyekûn saldırıya karşı topyekûn direniş! 19 Kasım 2024 | 297 Okunma Devlet çöktüğünde! 17 Kasım 2024 | 132 Okunma Demokratik örgütlü direniş (3) 15 Kasım 2024 | 87 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar