İmamoğlu: Haklılığın zaferi
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Emre Kongar'ın bugünkü (29.12.2022)''İmamoğlu: Haklılığın zaferi'' başlıklı yazısı.
Ekrem İmamoğlu’nun, terör örgütleriyle ilişkili olduğu konusunda İçişleri Bakanı tarafından yapılan suçlamalara karşı düzenlediği basın toplantısını büyük bir dikkate izledim.
Açıklamalarının ayrıntılı metnini Cumhuriyet’in internet sitesinden de basılı nüshasından da okuyabilirsiniz.
Ben burada edindiğim izlenimleri genel olarak yazmak istiyorum.
1) Suçlamaların, davaların, hukuksal değil, siyasal nitelikli olduğunu vurguladı.
2) Kendisinin, iktidarın İstanbul Belediyesi’ndeki hortumlarını kestiği için hedefte olduğunu açıkladı.
3) İktidarın İstanbul Belediyesi’ni kaybetmeyi hazmedemediğini ve hem bunun intikamını almak hem de olanaklı ise Türkiye’de kaybettiği bütün belediyelere el koymak istediğini, bütün belediyeleri baskı altına aldığını belirtti.
4) Kendisi hakkındaki davaya bakan yargıcın görevden alındığını, belediyede yürütülen soruşturmanın başındaki başmüfettişin görevden ayrıldığını anımsattı.
5) Kendisine yöneltilen suçlamaların anayasa, yasalar ve yönetmelikler çerçevesinde haksız ve hukuksuz olduğunu net olarak tek tek açıkladı.
6) Suçlama konusu olan birtakım olaylarda Valiliğe ve İçişleri Bakanlığı’na kendileri tarafından zaten başvuru yapıldığını belirtti.
7) Kendisine yöneltilen suçlama iddialarına konu olan eylemlerin bazılarının aynılarının AKP dönemindeki Belediye Başkanı ve kayyum görevi yapan İstanbul Valisi tarafından da yapıldığını örneklerle açıkladı.
Dolayısıyla, eşitlik, adalet ve evrensel hukuk ilkeleri bağlamında, iddialara konu edilen bazı eylem ve tasarrufların aynılarını gerçekleştirmiş olan AKP’li Belediye Başkanı ve İstanbul Valisi hakkında da aynı suçlamaların yapılması gerektiğini net olarak dile getirdi.
8) Kendisine yönelik olan terör suçlamalarına esas olarak belirtilen bazı tayinlerdeki görevden alma yetkilerinin Belediyede değil, Valilikte ve İçişleri Bakanlığı’nda olduğunu Anayasa Mahkemesi kararı çerçevesinde açıkladı.
Böylece bir ihmal veya yasaya aykırılık varsa, bunun sorumlusunun Belediye değil, Vilayet ve İçişleri Bakanlığı olduğunu vurguladı.
9) Bu iddialarla, iktidarın arı kovanına çomak soktuğunu ve bizzat iktidar hakkında bazı suçlamaların yapılmasına da neden olacağını belirtti.
10) Kendisine karşı aleyhte bir plan ve program dahilinde bir sürecin bilinçli olarak uygulamaya konulduğunu söyledi.
11) Hakkındaki iddialardaki haksızlık, hukuksuzluk, mantıksızlık ve adaletsizliklerin sorumlusu olarak İçişleri Bakanını işaret etti ve onu oraya atayan Cumhurbaşkanı’nı da bu konuda uyardı.
12) Bugüne kadar kendisine yapılanlara bakıldığında, her türlü haksızlık ve hukuksuzluğun söz konusu olduğunu, her türlü saldırıyı beklediklerini net olarak dile getirdi.
13) Altılı masa ile aralarında hiçbir sorun olmadığını vurguladı.
14) Cumhurbaşkanlığı adaylığı açısından sorulan soruya adaylık konusunun gündemde olmadığını belirterek yanıt verdi.