İspat Hakkı mı İsmail Hakkı mı?
İsmet İnönü’nün Çok Partili Rejim’e geçmesi sayesinde iktidara gelen Demokrat Parti, Demokratik Rejimi geliştireceğine, Tek Parti Dönemi’ni mumla aratan baskıcı uygulamalara girişmiş ve Demokrasiyi...
İsmet İnönü’nün Çok Partili Rejim’e geçmesi sayesinde iktidara gelen Demokrat Parti, Demokratik Rejimi geliştireceğine, Tek Parti Dönemi’ni mumla aratan baskıcı uygulamalara girişmiş ve Demokrasiyi katletmişti:
CHP’nin mallarına el koymuş, solcuları tutuklamış, Köy Enstitülerini ve Halkevlerini kapatmış, basın özgürlüğüne çeşitli sınırlamalar ve kısıtlamalar getirerek politikacıların ve bürokratların yolsuzluk ve hırsızlık haberlerine de yasak koymuştu.
Muhalefetteki sınırlı gücüyle kendi eseri olan Demokratik Rejimi korumak isteyen CHP, iktidar mensuplarının rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlık haberleri dolayısıyla yargılanan, yargılanacak olan basın mensuplarına iddialarını “İspat Hakkı” verilmesini istiyordu.
Demokrat Parti mensupları ise CHP’nin gazetecilere “İspat Hakkı” tanınması önerisine karşı çıkıyor ve karşı çıkmakla da kalmayıp bu öneriyle “İspat Hakkı mı, İsmail Hakkı mı?” diyerek alay ediyorlardı.
***
1 Şubat Cuma günü Cumhuriyet Gazetesi’nde Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a tazminat ödemeye mahkûm olduğuna ilişkin bir haber yayımlandı.
Habere göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir konuşmasında Erdoğan için:
“FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkarmamak için OHAL’i sürdürüyorlar. Buradan ilk kez söylüyorum, FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağı, Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zattır.
Bir numaralı siyasi ayağı... Versin mahkemeye ispat edeceğim” demiş ve Erdoğan, Kılıçdaroğlu aleyhine 250 bin TL’lik tazminat davası açmıştı.
Haberde mahkemenin “İspat hakkını” kullanmak isteyen Kılıçdaroğlu’nun avukatına olumsuz yanıt verdiği ve Kılıçdaroğlu’nu 5 bin TL tazminat ödemeye mahkûm ettiği belirtiliyordu.
***
Habere göre: Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, verdiği dilekçede AKP ile FETÖ’nün bir dönem yaptığı ortaklıkları ayrıntılarıyla anlatırken, İlker Başbuğ, Işık Koşaner, Abdüllatif Şener, Kadir Özbek, Ali Suat Ertosun, İlhan Cihaner, Dursun Çiçek, Celal Ülgen ve Aykut Erdoğdu’nun tanık olarak dinlenmesini istemiş, mahkeme ise bunu reddetmişti.
Davanın karar duruşmasında Avukat Celal Çelik, Erdoğan’ın “Ne istediniz de vermedik” sözünü anımsatarak, mahkemenin delil toplama taleplerini kabul etmesini istemiş.
Çelik, 17 Aralık sürecinde yayımlanan ses kayıtlarıyla ilgili de bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ederken, “Türk ve dünya kamuoyu, FETÖ’yü kimlerin ülkeyi işgal edecek denli büyütmüş olduğunun farkındadır” demiş.
Avukatın ispat hakkı önerisini reddederek davayı bitiren mahkeme ise Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan’a 5 bin TL tazminat ödemeye mahkûm etmiş.
***