Kahramanlık, diyalektik ve birey
İktidar yandaşları “Atı alan Üsküdar’ı geçti. Rejim değişti. Boşuna uğraşma” diyorlar. İktidar muhalifleri, “Kaba kuvvet kazandı. Rejim değişti. Örgütlü muhalefet...
İktidar yandaşları “Atı alan Üsküdar’ı geçti. Rejim değişti. Boşuna uğraşma” diyorlar. İktidar muhalifleri, “Kaba kuvvet kazandı. Rejim değişti. Örgütlü muhalefet güçsüz. Yapacak bir şey yok. Boşuna uğraşma” diyorlar.
Beni çok sevenler, çok yakınlarım, “Rejim değişti. İktidar ceberutlaştı. Hapishaneler muhalif gazeteciyazar dolu. Ülkeyi sen mi kurtaracaksın. Bırak artık TELE 1’deki 18 Dakika programını, Cumhuriyet’teki Aydınlanma köşesini. Zaten hastasın. Bu yaştan sonra hapishanede dayanamaz, ölürsün. Boşuna uğraşma” diyorlar.
***
Ben hayatımın hiçbir döneminde, hiçbir zaman kahraman olmak istemedim...
Hiçbir zaman “Vatan Kurtaran Arslan” rolüne soyunmadım...
Kavga adamı değilim...
Dövüşten hoşlanmam...
Herhangi bir iktidara karşı tek başıma mücadele etmek gibi bir hevesim de hiçbir zaman olmadı!
Ben mütevazı bir Toplumbilim öğrencisiyim:
Okurum, saha araştırması yaparım, gözlem yaparım, yine okurum, öğrenirim ve öğrendiklerimi başkalarına aktarmaya çalışırım.
Bu nedenle ister iktidar adına, ister muhalefet adına beni uyarmak isteyenlerin söyledikleri her şeyi zaten çok iyi biliyorum...
Sadece söylenenleri bilmekle kalmıyorum, onların söylemedikleri, söyleyemedikleri tehlikeleri de (en yakın arkadaşlarımın katledildiklerini yaşamış biri olarak) tahmin edebiliyorum.
İster iyi ister kötü niyetle olsun o söylenenler ve imâ edilenler...