Kavgacı lider, kavgacı toplum

Herkes aynı şeyden yakınıyor: “Ne kadar öfkeli, kaba ve kavgacı olduk” diyor. Gerçekten de öyle: Trafikten, günlük alışveriş ilişkilerine kadar herkes bir öfkeli bir öfkeli... En ufak bir...

Herkes aynı şeyden yakınıyor:
“Ne kadar öfkeli, kaba ve kavgacı olduk” diyor.
Gerçekten de öyle:
Trafikten, günlük alışveriş ilişkilerine kadar herkes bir öfkeli bir öfkeli...
En ufak bir anlaşmazlıkta hemen sesler yükseliyor, karşılıklı efelenmeler, tehditler başlıyor...
İnsan ilişkilerinde nezaket, terbiye, saygı, sevgi hak getire...
Ne hanımefendilik kaldı ne beyefendilik...
Eski İstanbul Efendiliği veya İstanbul Çelebiliği artık anekdotlarda anılan tarih oldu.
Magandalık, maçoluk, kabalık, saldırganlık her yerde...
Sadece feodal kültürün beslediği erkek egemenliği değil sözünü ettiğim...
Kadınlar ve genç kızlar da maşallah, her an kavgaya ve çatışmaya hazır... Kaba kuvvet her an tetikte; herkes heran fiziksel şiddet tehdidi altında!

***

Bu genel hava, erkek egemen maço kültürün ilkelliği ve egemenliği çerçevesinde kadın cinayetlerinde de dikkati çeken bir artışa yol açıyor.

***

Herkesin suratı asık...
Herkes mutsuz...
Ve herkes umutsuz!

***

İlk ikisi yapısal, kökleri tarihte de olan, son ikisi konjonktürel nitelik taşıyan dört nedeni var bu durumun:
1) Kitlesel göçün kırdan getirdiği nüfusun kentsel ortak yaşam gereklerini ve değerlerini yeterince özümleyememiş ve kentlilik niteliği kazanamamış olması.
2) Toplumu oluşturan din, mezhep ve ırk bağlamındaki çeşitli kimliklerin aralarındaki farklılıkların sürekli vurgulanması, nefret eylem ve söylemleri ile birbirlerine düşman edilmesi.
3) Bu nefret eylem ve söylemlerinin, son 14 yıldır iktidarın siyasal stratejisi olarak kullandığı gerginlik politikasında kurumlaşması.
4) Son 14 yıldır ülkeyi yönetenlerin izledikleri kavgacı, çatışma politikasındaki kaba ve saldırgan tutumun ve lafların halka örnek olması.

***

Bu dört faktöre ek olarak toplumun içinde bulunduğu Anomi (kuralsızlık) durumu AKP tarafından daha da derinleştiriliyor:
İnsanlar, güvenlik ve başarı için, eğitim, adalet gibi temel kurumlara inanır ve bu kurumların yozlaşması gelecek hakkındaki umutları yok eder.
AKP’nin eğitim, adalet gibi kurumları yozlaştırması, umutsuzluk yaratıyor...
Umutsuzluk ise mutsuz ve kavgacı bireylerden oluşan bir topluma yol açıyor.
Ve ne yazık ki bu kaba ve kavgacı hale gelen toplumun en etkili rol modeli, olumsuz rolünü sürdürmeye son sürat devam ediyor!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli eğitim ve laiklik (2) 22 Kasım 2024 | 75 Okunma Milli eğitim ve laiklik (1) 21 Kasım 2024 | 223 Okunma Topyekûn saldırıya karşı topyekûn direniş! 19 Kasım 2024 | 297 Okunma Devlet çöktüğünde! 17 Kasım 2024 | 132 Okunma Demokratik örgütlü direniş (3) 15 Kasım 2024 | 87 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar