‘Mapusta’ referandum
Cumhuriyet Gazetesi’nden Hakan Kara, Musa Kart, Önder Çelik, Turhan Günay, Güray Öz, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku, Ahmet Şık... Onlara...
Cumhuriyet Gazetesi’nden Hakan Kara, Musa Kart, Önder Çelik, Turhan Günay, Güray Öz, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku, Ahmet Şık...
Onlara katılan Yavuz Yakışkan ile Yusuf Emre İper...
Ve daha pek çok İNSAN:
Referandum’da oylarını “mapusta” kullanacak!
***
Sanat ve edebiyat genellikle, yaşamı, yaşamın gerçek sorunlarını ve elbette insanlık tarihini, ruhlarımıza, zihinlerimize kazıyacak çarpıcılıkla ve güzellikle yansıtır...
İnsanoğlunun hayal gücü, zaman zaman gerçekliği, gerçekçiliği de aşar ve sanatçının ya da edebiyatçının dünyası, gerçek dünyadan kopar...
Bazen iyimser ve olumlu, bazen kötümser ve olumsuz bakışlarla, yaşanmamış olan, ama insanlığın önündeki farklı seçeneklere işaret eden yapıtlar ortaya çıkar:
Wells’in “Zaman Makinası”, Orwell’in “1984”, Huxley’in “Cesur Yeni Dünya” adlı kitapları, insanoğlunun önündeki karanlık yollara işaret eden olumsuz ütopyalardır.
Ionesco’nun Gergedanlar’ı da bunlar arasında sayılabilir.
Bu kara ütopyaların bazıları, “1984” gibi umutsuz ve kötümserdir:
Bireyin nihai teslimiyetiyle sonuçlanır.
Bazıları ise bireyin özgürlüğü ve direnişi açısından umut taşır:
“Cesur Yeni Dünya”daki Vahşi, “Gergedanlar”daki Bérenger, böyle bireysel direnişleri ve umutları simgeleyen kahramanlardır!
Bizde de Nâzım Hikmet, her şeye karşın, yaşama tutunmanın, yaşam sevincini duyumsamanın, umudun, mücadele azminin şairidir.
Türkiye’nin siyasal kaderinin oylandığı bu Pazar günü, “mapusta” oy kullanacak olanlara, Nâzım’ın kendi sesiyle kaydetmiş olduğu bir şiirini yolluyorum.
***
NİKBİNLİK
Güzel günler göreceğiz çocuklar,
güneşli günler göreceğiz...
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
ışıklı maviliklere süreceğiz...
Açtık mıydı hele bir son vitesi,
adedi devir motorun sesi.
Uuuuuuuy! çocuklar kim bilir
ne harikûlâdedir
300 kilometre giderken öpüşmesi...
Hani şimdi bize
cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
yalnız cumaları yalnız pazarları..
Hani şimdi biz
bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
ışıklı caddelerde mağazaları,