MHP, HDP ve demokratik milliyetçilik
Dincilik ve mezhepçilik ile ırkçılık ve milliyetçilik, aşırı çizgilere gittiği zaman demokrasinin en büyük düşmanları olur: Dincilik ve mezhepçilik, kelle kesen Hıristiyan veya...
Dincilik ve mezhepçilik ile ırkçılık ve milliyetçilik, aşırı çizgilere gittiği zaman demokrasinin en büyük düşmanları olur:
Dincilik ve mezhepçilik, kelle kesen Hıristiyan veya Müslüman şeriatçılığına, ırkçılık ve milliyetçilik ise kan içici faşizme dönüşebilir...
Elbette insanları, dinlerine, mezheplerine, ırklarına ve milliyetlerine göre ayrımcılığa tabi tutmak, nefret söylemlerinin hedeflerine oturtmak, çağımızdaki demokrasi ve insan hakları anlayışı açısından kabul edilebilecek davranışlar değildir.
***
İdeolojik dönemlere tarihsel olarak bakarsak:
Önce dincilik ve mezhepçilik vardı...
Onun üzerine ırkçılık ve milliyetçilik geldi...
En sonra da bütün bunların üzerine demokrasi ve insan hakları geldi.
Hiçbir ideoloji kendinden öncekini silip atmadı, atamadı...
Kendinden öncekilerle birleşti, bütünleşti, uzlaştı...
Bugün ulaşılan ideolojik noktada, bütün dinci, mezhepçi, ırkçı, milliyetçi kimlikler, demokrasi ve insan hakları anlayışı içinde kardeşçe ve barış içinde yaşamak durumundalar.
***
Elbette yukardaki bu “temenni” “dile kolay...”
Fiiliyatta ise çok zor!
Ne yazık ki dünya tarihi, din, mezhep, ırk, milliyet ve bunların göstergesi olarak dil farklılıkları üzerine dökülen kanlarla yazıldı...
Ve insanlık henüz homojen olarak uygarlaşamadığı için hâlâ da bu kanlı yazım devam ediyor.