Oligarşi ve tarikatlar
Cumhuriyet yazarı Emre Kongar bu hafta 'Oligarşi ve tarikatlar' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Oligarşi terimi, hem bir rejimi hem de bir grubu tanımlar.
Rejim olarak Oligarşi, çok kısaca, “Kendi çıkarları için, küçük ve ayrıcalıklı bir grubun, insanları aldatmak ve/veya baskı kurmak yoluyla sömürmesine dayalı, bir yönetim biçimidir”.
Günlük dilde, sömürüyü yapan bu ayrıcalıklı küçük yönetici gruba da Oligarşi adı verilir.
***
Siyaset, bir ülkenin ya da toplumun güvenliğini sağlamak ve üretimini paylaştırmak kararlarını verecek olan yöneticileri belirleme ve denetleme etkinliğidir.
Siyaseti, yani kimlerin iktidar olacağını belirleme ve denetleme yöntemi, bir ülkenin ya da toplumun üretim biçimine bağlıdır:
İşte Oligarşi, insanlığın farklı üretim biçimlerindeki farklı dönemlerinde şöyle oluşur:
Toplayıcı-Avcı dönem: Sadece aile ve aşiret; reis kaba kuvvetle yönetir.
Din-Tarım dönemi: Asiller (krallar, sultanlar) ve din adamları, tarikatlar; hem inançlara hem geleneklere hem de kaba kuvvete dayanarak yönetirler.
Endüstriyel-Kentsel dönem: Seçimle iktidara gelenler, başkanlar, başbakanlar; kendi aileleri ve kendi küçük grupları adına toplumu sömürmeleri doğal ve normal olmadığı için, halkı mutlaka aldatarak ve/veya baskı altına alarak yönetirler.
***
Oligarşi terimi, Endüstriyel-Kentsel dönemlerde, sandıktan çıkan yöneticilerin, halkın çıkarlarını değil, kendi küçük gruplarının menfaatlerini düşündükleri ve bunları beslemek için, Demokratik rejimi yozlaştırarak bütün toplumu sömürdükleri olumsuz bir rejimi belirtir.
Bu Oligarşik rejim, genellikle Demokrasi görünümü altında, sadece sözde özgür ama özde baskı altındaki bir seçim mekanizması ile halka yutturulur ve bu rejimdeki Oligarşi şu gruplardan meydana gelir: