Piramitler ve Terrakotta ordusu
Hiçbir muktedir ölümsüz değildir! Bunu biliyoruz... Bunu kendileri de biliyor! Bunu aşmak, zulme dayalı iktidarlarının karşı konulamaz ve sonsuz olduğu duygusunu aşılamak için: “Öbür dünya”...
Hiçbir muktedir ölümsüz değildir!
Bunu biliyoruz...
Bunu kendileri de biliyor!
Bunu aşmak, zulme dayalı iktidarlarının karşı konulamaz ve sonsuz olduğu duygusunu aşılamak için:
“Öbür dünya” anlayışına sığınıyor, “ölümden sonraki yaşam” için piramitler inşa ediyor...
Kendilerini koruyacağını düşündükleri ordularla birlikte gömülüyorlar.
***
Peki muktedirlerin çıkardıkları, hukuka ve demokrasiye aykırı yasalar, onları, yaptıkları kötülükler, aldıkları rüşvetler, işkence ettikleri, katlettikleri, haksız olarak hapse attıkları insanlar, kısacası, haksız, hukuksuz, adaletsiz, gayri meşru eylemler konusunda korumaya yeter mi?
Hayır yetmez!
Çünkü onları koruyan güç, demokrasiye ve hukuka aykırı yasaların değil, demokratik meşruiyetin ve evrensel hukukun gücüdür...
İktidarı kaybettikleri an, kendi çıkardıkları, evrensel hukuka aykırı, demokratik meşruiyeti olmayan yasaların koruma gücünü de yitirirler.
***
Siz Mısır’daki piramitlere baktığınızda ne görürsünüz?
Firavunların ihtişamını mı?
Ben zavallılıklarını görürüm:
Zamanın ve evrenin sonsuzluğunda, kendi iktidarlarını önemseyen, ölümsüzlüğü arayan ama aslında bu iki sonsuzluk karşısında bir hiç olan muktedirlerin zavallı iktidar hırsını!
***