‘Şahsım Devleti’nde adil ve şeffaf seçim
Cumhuriyet yazarı Emre Kongar bu hafta '‘Şahsım Devleti’nde adil ve şeffaf seçim' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Türkiye’de seçimler yargı denetimi altında yapılır.
Seçimlerde ülke ve sandık güvenliğini İçişleri Bakanı sağlar.
Eskiden seçimlere gölge düşmesin diye, İçişleri, Adalet ve Ulaştırma bakanları istifa eder, seçimler tarafsız bakanların denetimi altında yapılırdı.
Kritik seçimlerde parmak boyası da kullanılırdı.
Ama artık “Şahsım Devleti” var; bunların hiçbiri yok!
***
Yine de “Şahsım Devleti”nde bile, seçime 10 gün kala bazı yasaklar başlar:
Bakanlar ve milletvekillerinin seçim propagandaları ve gezileri, makam otomobilleri ya da resmi hizmete tahsis edilen vasıtalarla yapılamaz.
Propaganda amaçlı gezilerde, karşılama ve uğurlama töreni yapılamaz ve resmi ziyafet verilemez.
Bakan, milletvekili ve adayların yaptığı propaganda gezilerine, hiçbir memur katılamaz.
***
Peki, 31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç hangi tarihte nerede ne yapıyordu?
Bir gün önce seçim yasaklarının başlamış olmasına rağmen Bartın’da yerel seçim çalışmalarına katılıyor ve iftar programında konuşuyor, muhalefet partilerini eleştirerek şunları söylüyordu:
“Şimdi 31 Mart’ta şehirlerimizi en güzel şekilde yönetecek başkanlarımızı seçeceğiz. Onlarla uyumlu çalışacak milletvekillerimiz, kabinemiz, hükümetimiz...
İnşallah önümüzde seçimsiz geçecek dört yıl istikrar süreci var.”
***
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Konya’da, 7 Mart’ta şöyle konuşuyor: