Seçim, meşruiyet ve fetih
Bir seçimin meşruiyeti her şeyden önce, yarışan tarafların propaganda için eşit koşullara sahip olmasında yatar! Meydanlarda ve medyada iktidarın sesinin olanca şiddeti ile duyulduğu, muhalefet seslerinin...
Bir seçimin meşruiyeti her şeyden önce, yarışan tarafların propaganda için eşit koşullara sahip olmasında yatar!
Meydanlarda ve medyada iktidarın sesinin olanca şiddeti ile duyulduğu, muhalefet seslerinin ise var ile yok arasında cılız bir biçimde aktarıldığı bir seçimin sonucuna meşru denemez!
Şimdi elinizi vicdanınıza koyup yanıt verin:
AKP ve ona destek veren Erdoğan ile öteki partilerin propaganda koşulları eşit midir?
Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı yeminini bile hiçe sayarak, doğrudan AKP lehine meydanlara çıkması, konutunda toplantılar düzenleyerek propaganda yapması, televizyonlarda çanak sorulara dayalı söyleşiler düzenlemesi, Anayasa’ya aykırı değil midir, seçim meşruiyetini zedelemiyor mu?
Medyanın, AKP’nin ve Erdoğan’ın mitingleriyle, muhalefetin mitinglerine ayırdığı zaman arasındaki büyük fark seçimlerdeki eşitlik koşuluna aykırı değil mi?
Bütün bunlara ek olarak, devletin bütün olanaklarının AKP lehine kullanılması, bu seçimlerin meşruiyetine leke sürmüyor mu?
Dün Orhan Erinç’in de işaret ettiği gibi bütün bunların hukuksal sonuçlarıolmayacak mı?
***
Seçmen listeleri iktidara bağlı Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanıyor...
YSK, elinde doğru dürüst bir denetim olanağı olmadığı için sadece onay makamı!
Üstelik, AKP, iktidara hâkim olunca, parmak boyasını da kaldırdı.
Sonuçların açıklanması da yine iktidara bağlı Adalet Bakanlığı’nın sitesi olan UYAP’tan yapılacak...
Bu durumda seçimler, İçişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı denetiminde yapılıyor denebilir.