Silivri’de Harleyli bir avukat
FETÖcü polis, savcı ve yargıçlar Türkiye’ye “Birinci Silivri Trajedisi” felaketini yaşattılar... Şimdi “İkinci Silivri Trajedisi” sahnede. Her iki trajediyi de ön sıralardan izleyen dalkavuk medya...
FETÖcü polis, savcı ve yargıçlar Türkiye’ye “Birinci Silivri Trajedisi” felaketini yaşattılar...
Şimdi “İkinci Silivri Trajedisi” sahnede.
Her iki trajediyi de ön sıralardan izleyen dalkavuk medya, yapılan haksızlık ve hukuksuzlukları alkışlamakta!
***
Birinci Silivri Trajedisi’nin yaraları henüz sarılamadı...
Bu trajedinin sivil ve askeri bürokraside, üniversitelerde, medyada açtığı yaralar onarılamadı.
Onarılmaları bir yana, bu yaraların üzerine, benzer siyasal/ ideolojik doğrultuda yeni yapılar inşa edildi, ediliyor.
Üstelik 28 Şubat gibi davalarda, aynı “Trajedi”, yargı alanında devam da ediyor.
***
“Birinci Silivri Trajedisi” döneminde gerekçe “Darbecilik” suçlamasıydı.
“İkinci Silivri Trajedisi” sırasında üç eksende “terör örgütü” suçlaması var:
Birinci eksen, eski müttefikleri, Fethullah Gülen Hocaefendi Hazretleri dedikleri kişinin Cemaati; şimdi, 15 Temmuz Kalkışması bağlamında sorumlu olan “Fethullah Gülen Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması” denilen örgütlenme.
İkinci eksen, bir zamanlar Başkanlık pazarlıkları yaptıkları ve önce gizli gizli, sonra da açıkça müzakere masasına oturdukları PKK.
Üçüncü eksen, partinin üstündeki “metal yorgunluğunu” attığını iddia ettikleri, kendilerinin yanlış dış politikaları sonunda zorunlu hale gelen, Afrin harekâtını eleştirenler.
Bu her üç eksen de, gerçekten sorumlu (sanık/suçlu?) olanlarla birlikte, onlarla dolaylı olarak ilişkilendirilen ve bazen de muhalif olmaktan başka hiçbir suçu bulunmayanların tasfiye edilmeleri için kullanılıyor.
***