Tarih tersine döner mi?
Yer müsait olmadığından, bu yazının alt başlığını aşağıya aldım.İNÖNÜ VE CHP: TARİHTE EŞİ OLMAYAN UMUDA YOLCULUK 4 *** 24 kişinin hayatını kaybettiği, üç...
Yer müsait olmadığından, bu yazının alt başlığını aşağıya aldım.
İNÖNÜ VE CHP:
TARİHTE EŞİ OLMAYAN UMUDA YOLCULUK 4
***
24 kişinin hayatını kaybettiği, üç yüz küsur kişinin yaralandığı, yağma kültüründen ve tamamen üst üste binen ihmallerden kaynaklanan Çorlu tren kazası günü...
Atatürk’ün, İnönü’nün, CHP aracılığıyla kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin uğradığı bir kaza için de tören yapıldı:
Parlamenter Demokrasi’den “Ucube Bir Anayasa”ya, adına “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen “Garip Bir Tek Adam Rejimi”ne geçiş kutlanıyordu.
Bu geçiş, 2010 yılı 12 Eylül Halkoylaması ile başlatılan “Demokrasi İhlalleri Zinciri”nin son halkaları olan, 16 Nisan 2017 Halkoylaması ve 24 Haziran 2018 seçimleriyle gerçekleştirildi.
Demokrat ve sol kamuoyunda, bu geçiş süreci sırasında yapılan Demokrasi ihlallerine yeterince karşı koyamadığı/ koymadığı, hatta “Ucube Anayasa”ya dayalı “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen “Garip Rejim”in kurulmasına hizmet ettiği gerekçesiyle, CHP’ye ve CHP liderliğine sert eleştiriler yöneltildi.
Bu eleştiriler, son Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olan Muharrem İnce’nin, CHP’den 8 puan fazla oy almasıyla ateşlendi ve Kılıçdaroğlu ile İnce arasında bir Genel Başkanlık çekişmesi başlatıldı.
Ben de bunun üzerine, CHP’yi ve onun Genel Başkanlarını kuşbakışı ele alan, bugün dördüncüsünü yazdığım bir yazı dizisine başladım; çünkü CHP’nin Türkiye’de Demokrasi için hâlâ en büyük ve en gerçekçi umudu temsil ettiğini düşünüyorum.
***
İsmet İnönü, bir “Demokrasi kurucusu” olarak tarihte eşi, benzeri olmayan bir liderdir:
Bütün yetkileri elinde toplamış bir Tek Adam iken, sırf Atatürk’ün hedeflediği Demokratik Cumhuriyet idealini gerçekleştirmek, Atatürk Devrimlerini Demokrasi ile taçlandırmak için, Çok Partili Rejime geçmiş ve barışçı seçimlerle, iktidarı muhalefete devretmiştir.
Dün yapılan tören, Atatürk/İnönü ve CHP tarafından kurulmak istenen Cumhuriyetçi Parlamenter Demokratik Rejimden, yeniden Tek Adam Rejimine dönüş olarak, anakronik, tarihe ters, Türkiye’nin Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti birikimine aykırı, geriye doğru bir gidişin simgesidir.
***