Totalitarizm ve meslek ahlakı
Totalitarizm ve meslek ahlakı
Bu açıdan kendi kullandıkları, çarpıttıkları ve yeniden belirledikleri özel din, mezhep, ırk, milliyet, inanç, ilke ve ahlak kurallarına uyulmasını dayatırlar.
Bunu kolaylaştırmak için de genel kabul gören, din, mezhep, ırk, milliyet gibi kimlikleri kendi parti veya lider yorumlarına göre yozlaştırır ve çarpıtırlar.
Elbette kendilerine özgü bu inanç ve ahlak ilkelerini dayatırken en büyük düşmanları, kendi çarpıttıkları ve yeniden yorumladıkları kurallara aykırı olan veya bunları sorgulayan, genel ahlak ve buna ilave olarak özel meslek ahlakı sahibi olan kişilerdir.
Özellikle de genel ahlaka ek olarak özel meslek ahlakı olan doktorlar, mühendisler, mimarlar, avukatlar gibi profesyoneller, totaliter iktidarlar tarafından hiç sevilmezler.
Çünkü bunları kendi politikalarına alet etmeleri, bilimsel ve güncel gerçeklere karşı onları “köleleştirmeleri” çok zordur.
Bu nedenle, bunların kurdukları meslek örgütlerini ele geçirmeye ve onlar aracılığıyla meslek ahlaklarını etkilemeye çalışırlar.
Türkiye’de, Anayasa’nın 135. maddesi meslek ahlakını savunan ve denetleyen meslek örgütlerini koruyan hükümlere sahiptir:
“Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir.