Türkiye’de demokrat olmak...
Zor kardeşim, zor: Demokrat olmak zor. Türkiye’de demokrat olmak çok daha zor! ***Aslında teorik bağlamda, kuramsal düzlemde, ilke bazında, emirler ve nehiylerle ifade edildiğinde, demokrat olmak çok kolay. 1) Önce olumsuzdan, yasaktan...
Zor kardeşim, zor:
Demokrat olmak zor.
Türkiye’de demokrat olmak çok daha zor!
***
Aslında teorik bağlamda, kuramsal düzlemde, ilke bazında, emirler ve nehiylerle ifade edildiğinde, demokrat olmak çok kolay.
1) Önce olumsuzdan, yasaktan, nehiyden başlayalım:
“Kendine yapılmasını istemediğin şeyleri başkasına yapmayacaksın, başkalarına yapılmasına da karşı çıkacaksın.”
2) Şimdi bir de olumludan, yapman gerekenden, emirden tanımlayalım:
“Başkalarına da kendine davranılmasını istediğin gibi davranacaksın, herkesin birbirine böyle davranmasını isteyeceksin.”
3) Mukaddes değerlerle, kimliklerle devam edelim:
“Herkesin kimliğine, kendi kimliğine istediğin saygıyı göstereceksin; herkesin birbirinin kimliğine aynı saygıyı göstermesini isteyeceksin.”
4) Kimliklere ilişkin yasağı anımsatalım:
“İnsanları, aile, aşiret, din, mezhep, ırk, milliyet, dil, lehçe, cinsiyet farklarına göre ayırmayacaksın; ayrım yapılmasına karşı çıkacaksın.”
5) Kimliklere ilişkin bir emri bilelim:
“Bütün insanları sadece insan oldukları için, aile, aşiret, din, mezhep, ırk, milliyet, dil, lehçe, cinsiyet farklarına karşın, eşit haklara sahip olarak kabul edeceksin; herkesin de böyle kabul etmesine çalışacaksın.”
6) Hukukla ve adaletle ilişkisini kuralım:
“Herkes için kendine istediğin hukuku ve adaleti savunacaksın; kimlik farkı gözetmeksizin herkese hukuken eşit ve adil davranılmasını isteyeceksin.”
***
Aslında kuramsal olarak bu kadar basit; bu altı kuralı uyguladığın zaman, demokrasinin egemenliği kurulur, ülke güllük gülistanlık olur.
Peki, neden olmuyor?
Hiç kıvırmadan itiraf edelim, çünkü bu kuralları savunarak, veya bu kuralları uygulamayanlara karşı mücadele ettiklerini ileri sürerek iktidara gelenler, bu kurallara uygun davranmıyorlar:
Tam tersine, iktidardakiler, demokratik ilkeleri kendi iktidarlarını güçlendirmek ve sürdürmek için çarpıtıyor, saptırıyor, sınırlıyor, kısıtlıyor ve istismar ediyorlar.
Elbette en klasik, demagojik istismar yolu da, bu kurallara uymayan kişi ve örgütlerin varlığını öne sürmek ve (kimileri gerçekten de var olan) bu kişi ve örgütlerle mücadele etmek bahanesiyle demokratik ilkelerden hayâsızca sapmak.
***