Umutsuz itiraflar!
Bir yönetim, ülkeye hizmet etmeye, onu ileriye götürmeye değil, resmen ve alenen, bulunduğu yerden geriye götürmeye çalışır ve bunu açıkça itiraf da ederse gücünü koruyabilir mi? Gayri meşru ve...
Bir yönetim, ülkeye hizmet etmeye, onu ileriye götürmeye değil, resmen ve alenen, bulunduğu yerden geriye götürmeye çalışır ve bunu açıkça itiraf da ederse gücünü koruyabilir mi?
Gayri meşru ve illegal yöntemlerle, kazandıklarını ilan ettikleri 16 Nisan 2017 Halkoylaması sonrası, iktidarı yitirdiğini fark eden AKP/Erdoğan yönetimi böyle bir umutsuz çaba içine girmiş görünüyor...
İç ve dış bütün desteklerini yitiren yönetim, artık Türkiye’nin “Geri kalmış bir Üçüncü Dünya Ülkesi” olduğunu ilan etmeye başladı!
Elbette, bu çaba da onları kurtaramayacak, tam tersine güçsüzleşmelerini ve gidişlerini hızlandıracaktır!
***
İtiraf 1: Eğitimi, bilimsel/teknolojik olarak geriletmek istediklerini açıklıyorlar!
Recep Tayyip Erdoğan’ın kader arkadaşı, “Ne yaptımsa onun emriyle yaptım” diyen, bir zamanların Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar eğitim stratejisini şöyle açıklamıştı:
“Bu ülke Müslüman bir ülke. Yüzde 99’u Müslüman.
Şimdi Türkiye’nin konumu itibarıyla biz icat yapamıyoruz, buluş yapamıyoruz.
Tarım ülkesiyiz biz. Ne yapacağız biz. Ara teknik eleman ülkesiyiz biz. O zaman biz çok daha iyi eğitim almak zorundayız. İnsanlarımızı çok daha iyi yetiştirmek zorundayız.”
İtiraf 2: Demokrasinin olmazsa olmaz önkoşulu niteliği taşıyan medya özgürlüğünü “Türkiye’ye özgü biçimde” algıladıklarını, ülkeyi “Üçüncü dünya ülkeleri seviyesinde” gördüklerini belirtiyorlar!
Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuş...