YSK yasaların üstünde mi?
Sevgili okurlarım eleştirdiğim bütün kişi ve kurumlara sütunumun açık olduğunu bilirler. Dün burada Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven’in açıklamasını da aynıyla...
Sevgili okurlarım eleştirdiğim bütün kişi ve kurumlara sütunumun açık olduğunu bilirler.
Dün burada Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven’in açıklamasını da aynıyla yayımladım.
Mektup, mühürsüz oyların ve zarfların da geçerli olmasına, “sandıklar açılmaya başladıktan sonra, ancak sonuçlar Kurula ve siyasi partilere intikal etmeden önce” yani sonuçlar sandık kurullarınca görülmeye başlandıktan sonra karar verilmiş olduğunu kabul ediyordu.
Kararın tartışmalı olmasının en önemli nedenlerinden biri de zaten bu zamanlamaydı:
İddiaya göre karar, “Hayır” oylarının yüksek olduğu görüldükten sonra alınmıştı.
***
Mektupta bu tür kararların daha önce de alındığı açıklanıyordu.
İhlal edilen bazı yasa maddelerinin o kararlar alındıktan sonra da değiştirilmiş olması bir yana:
Elbette yasaların daha önce de ihlal edilmiş olması, bir kez daha ihlal edilmesinin gerekçesi olamaz. Bunu da en iyi o makama gelmiş olan hukukçuların bilmesi gerekir!
***
Anlaşılan açıklama, esas olarak Kılıçdaroğlu’nun “yüzde 51.2 Hayır çıktı” iddiası üzerine yapılmıştı ve sonuçlara ciddi bir itiraz olmadığı belirtilerek bu tür açıklamaların YSK’yi yıprattığı söyleniyordu:
Ama, YSK, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın Başbakanlık’tan istifa etmeden seçime girmesine onay verdiğinde, seçimlerde genel olarak Erdoğan’ın AKP lehine propaganda yapmasına ses çıkarmadığında, seçimlerin, normal koşullarda ve özellikle OHAL KHK’leri ile zedelendiğinde, eşitsiz koşullarda yapılmasına “Dur” demediğinde, hiç kimsenin başaramayacağı biçimde kendi kendisini yıpratmıştı zaten.
***