Yürüyüşe diyalektik bakış
Sevgili okurlarım, Diyalektik Düşünce’nin birinci ilkesi, her oluşumun,her etkinin, zıddını da, karşı tepkisini de içinde taşıdığıdır. İkinci ilkesi ise, nicelik yani miktar...
Sevgili okurlarım, Diyalektik Düşünce’nin birinci ilkesi, her oluşumun,her etkinin, zıddını da, karşı tepkisini de içinde taşıdığıdır.
İkinci ilkesi ise, nicelik yani miktar değişikliğinin, nitelik yani özellik değişikliğine yol açmasıdır.
Elbette bu iki özellik, bir de, inkârın inkârını, yani zıtlar arasındaki etkileşimin sürekli olarak birbirini izlemesini getirir.
***
Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’nün gerçekdeğerlendirilmesinin ancak Diyalektik Mantık ile yapılabileceğikanısındayım:
1) Bu Yürüyüş, Adaletsizliğe karşı yapıldığı için, iktidarın baskılarından bunalmış olan toplumdaki tepkiyi dile getirmektedir.
Toplumda gerçek bir karşılığı vardır. Bu nedenle de etkili olmuş ve olmaktadır.
2) Elbette iktidara karşı bir tepki olan bu Yürüyüş, yine Diyalektik Düşünceye göre, iktidarın karşı tepkisini de doğuracaktır.
Ülkede bugüne kadar yaşananlara bakılırsa, iktidarın bu karşı tepkisi ne yazık ki, daha çok Adalet ve daha geniş bir Demokrasi yönünde değil, daha fazla adaletsizlik ve daha büyük bir baskı yönünde olacaktır.
3) Bu etki-tepki-etki-tepki zinciri, AKP-Erdoğan iktidarının Adalet ve Demokrasi çizgisinden iyice sapmasına, dikta yönetimini yoğunlaştırmasına ve bu nedenle de toplumdaki Adalet ve Demokrasi özleminin yükselmesine yol açacaktır.
4) Bu noktada, nicelik artışının nitelik değişikliğine yol açması ilkesini, iplikten halata giden bir örnekle anımsayalım: