Akıllarına 84 yıl sonra gelmiş
Sabah Gazetesi Yazarı Engin Ardıç'ın bugünkü (27.11.2022)'' Akıllarına 84 yıl sonra gelmiş'' başlıklı yazısı.
İstanbul sermayesi, babasının malı gibi gördüğü Fenerbahçe'nin stadına "Atatürk" adını vermek istiyormuş...
Eh, güzel bir muhalefet örneğidir.
Medyada tutturamadık bari sporda tutturalım.
Vallahi altılı masaya da "Atatürk masası" denilebilirdi ama Karamollaoğlu aykırı kaçıyor.
Eh, iktidar köprüye Yavuz Sultan Selim, gemiye Abdülhamid adını verirse muhalefet de bir şeyler düşünecek tabii.
Lakin bu ülkede her şeye Atatürk adını vermek eski bir gelenektir.
Havaalanından köprüye, opera binasından orman çiftliğine...
Aslında Fenerbahçe stadının eski adı gayet uygundu: Şükrü Saracoğlu Stadı...
Hani Almanların bir stada "Joachim von Ribbentrop" adını vermeleri gibi bir şey.
Savaş yıllarında Saracoğlu, İnönü ve Peker'den sonra Türk faşizminin üçüncü adamıydı.
Merak ettiğim, Yahudi vatandaşlarımızın, Varlık Vergisi'ni salan ve onları inim inim inleten Saracoğlu'nun adını taşıyan bir stada gönül rahatlığıyla nasıl gidebildikleriydi...
Sonra "isim kirası" çıktı ve stadın adı Ülker Stadı oluverdi!
İki yıl sonra kontrat sona eriyormuş, ardından Apikoğlu Sucukları Stadı gelir mi?
Oldu olacak bizim takıma da Ünlü Kokoreççi Muzaffer Galatasarayspor diyelim.
Herhalde Arslantepe Nef Arena Ali Sami Yen Spor Kompleksi adından daha tuhaf değildir.
Lakin bu iş biraz yaş.
Çünkü "mevzuat" izin vermiyor.
Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün "Tesislere Ad Verme Yönetmeliği"nin 7. maddesi diyor ki:
"Gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılan ve işletilen özel beden eğitimi ve spor tesislerine Atatürk'e ilişkin adlar ve sıfatlar verilemez! Bir şehirde benzer tesislerden sadece bir tanesine Atatürk'e ilişkin adlar verilebilir."
İstanbul'da Atatürk Olimpiyat Stadı var, o zaman yandı gülüm keten helva!
İstanbul sermayesi bu yönetmeliği "aşmak" için çalışma yapacakmış.
Hayırlısı olsun.