Alışırsınız
Gençlere şaşırtıcı ve hatta inanılmaz gelebilir. "Cep telefonu yokken ne yapıyordunuz?" diye soranlara... Daha büyükler de bizlere "televizyon yokken ne yapıyordunuz" diye sorarlardı ya... Bir zamanlar bu ülkede "döviz...
Gençlere şaşırtıcı ve hatta inanılmaz gelebilir. "Cep telefonu yokken ne yapıyordunuz?" diye soranlara... Daha büyükler de bizlere "televizyon yokken ne yapıyordunuz" diye sorarlardı ya... Bir zamanlar bu ülkede "döviz taşımak, üstünde bulundurmak" yasaktı. (Yabancı sigara paketi taşımak da yasaktı.) Döviz ancak yurt dışına çıkılacağı zaman "kambiyo servisi bulunan bir banka şubesinden" alınabilir (en fazla 200 dolar), pasaporta kaydettirilirdi. O gün o şubede dolar yoksa da, veznede ne çıkarsa ona razı olmak zorundaydınız... Ben peseta alıp Fransa'ya gittiğimi hatırlarım... Üç ay içinde çıkış yapılmadığı takdirde aynı bankanın aynı şubesine iade etmek zorunluydu, etmemek suçtu. Sonra gün geldi, döviz alımı satımı serbest bırakıldı. Fakat "taşımak" gene suçtu, gerekli yasal düzenleme henüz yapılmamıştı. İnsanın parayı bankaya "taşımadan" nasıl götürebileceği meçhuldü... (Ortada ne kredi kartı vardı ne Internet.) Devrin Emniyet Genel Müdürü çıktı bir açıklama yaptı. Dedi ki: "Bankanın kapısından içeri girdiğiniz andan sonrasına karışmam... Fakat bankaya giderken yolda dövizle yakalarsam yakarım!"