Asıl bunlar "no pasaran"
Üç koldan saldırıyorlar: İstanbul sermayesinin gazetecileri CHP'yi bir koalisyona sokabilmek için yırtınıyorlar. Elbette bu kervana Fethullah'ın uşakları da büyük bir zevkle katıldılar.DEAŞ...
Üç koldan saldırıyorlar: İstanbul sermayesinin gazetecileri CHP'yi bir koalisyona sokabilmek için yırtınıyorlar. Elbette bu kervana Fethullah'ın uşakları da büyük bir zevkle katıldılar.
DEAŞ örgütü Türkiye'yi Suriye içine çekerek savaşı büyütmek istiyor.
PKK da, olup bitenleri fırsat bilerek, devlete karşı verdiği bağımsızlık savaşını yeniden başlattı.
Ne yapıp yapıp bir koalisyona "kapağı atmak" Kılıçdaroğlu'nun son şansı... Başaramazsa, sonbaharda "bu adam raf ömrünü doldurdu" diyenler ağır basacaklar ve partinin içi daha beter karışacak.
Ama Kılıçdaroğlu, topladığı oyların boyuna posuna bakmadan istiyor da istiyor... Hariciyeyi de istiyor savunmayı da, adaleti de istiyor bilmemneyi de...
Başbakanlığı da istiyor mu? Onu da istiyor ama utandığı için "dönüşümlü olsun" diye zemin arıyor...
AKP bu tuzağa düşmez.
Düşerse, on üç yıldır kelle gezdirdi demektir.
Üç kollu bu saldırının temel amacı Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulmak, hiç olmazsa elini kolunu bağlamaktır. Taksim'de ayaklanma çıkardılar başaramadılar, darbeye kalkıştılar başaramadılar, şimdi ellerine daha uygun bir fırsat geçtiğini düşünüyorlar.
Böylece "İsrail'le barışacak ve iyi geçinecek" bir Türk hükümeti oluşturulacak, bu hükümet Esad'la da barışacak ve onu korumak amacıyla Suriye'ye dalacaktır. Buna "dincilerle savaşıyoruz" kılıfı uydurulacaktır, İstanbul sermayesinin çıkar kavgasına Atatürkçülük kılıfı uydurulduğu gibi...