Asıl sen hapı yuttun
Uçaktan korktuğu için hayatında hiçbir havaalanının kapısından içeri adım atmamış bahtsızlar, Yeşilköy'de çektiğimiz çileyi anlayamazlar (pardon, Atatürk Havaalanı...
Uçaktan korktuğu için hayatında hiçbir havaalanının kapısından içeri adım atmamış bahtsızlar, Yeşilköy'de çektiğimiz çileyi anlayamazlar (pardon, Atatürk Havaalanı diyecektim.)
Sabiha Gökçen de başlangıçta çok rahat, çok ferahtı, şimdi oranın da tadı kaçtı. Yığılma, sıkışma günden güne artıyor.
"Ya parasızlıktan uçağa binemeyen emekçi halkım?" mavalını okumasınlar, İstanbul'dan"promosyonlu tarifeyle" Ankara 65 lira, Erzurum 69 lira. Şimdi açtım baktım.
Mevcut alanlar "çekmiyorlar", yetmiyorlar. Çünkü kullanan yalnız biz değiliz, yolcunun yarıya yakını dünyanın dört bir yanından "aktarma" yolcusu.
Havalimanlarının üçüncüsü ve en büyüğü yapılıyor. İlk bölümü 2018'de açılacak.
10 bin işçi çalışıyor (yani ekmek yiyor), bu sayı yazın 30 bine çıkacak. 2 bin kamyon toprak taşıyor.
En büyük derken, Yeşilköy'den büyük demedik, dünyanın en büyük havaalanı olan Pekin'in üç katından daha büyük!
Buna karşılık Almanlar başkentleri Berlin'de o soğuk savaş yıllarından kalma dandik Tegel ile vaziyeti idare ediyorlar ve yeni Brandenburg Havaalanı'nı becerip de 9 yıldır bitiremediler.
"Benim emekçi halkım Almanya'ya telefon mu edecek?" diye Özal'ın iletişim hamlesine karşı çıkanlar şimdi de "kaç kişi binecek o kadar büyük yerden uçağa canım" diyeceklerdir ama oranın da küçük geldiğini görmeye gereksiz ömürleri yetmeyecektir...
Uzakdoğu aktarması artık İstanbul'dan yapılacak. İki sene sonra 90 milyon yolcu, 2028'de bütün bölümler hizmete girdiğinde 200 milyon yolcu bekleniyor. (Açılış yılı 2018'in uçuş sayısı düşük canım, maalesef günde sadece 3 bin 500 uçak inip kalkacak!)
Şaka değil, hayal de değil, Türkiye nüfusunun üç katı yolcu İstanbul'dan gelip geçecek. Yeni Türkiye böyle bir Türkiye'dir.