Bayan Merve ile Hatice Hanım

Biz 21 yaşımızda oy kullanma hakkını ancak elde edebilmiştik, şimdi 21 yaşında bir kız bir siyasi partide yönetici olabiliyor.
Neden? Çünkü memlekette demokrasi yok efendim!
Ak Parti'nin merkez karar ve yönetim kuruluna seçilen Hatice Merve Tatar yirmi bir yaşında. Bir yandan da siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler okuyor...
Ama küçük bir "kusuru" var, kendisi İmam-Hatip mezunu.
Neden? Çünkü şeriat geliyor!
MKYK'da on bir kadın daha var, Büşra, Emine, Fatma, Fatma Betül, İffet, Leyla, Tuba, Vildan, Zehra, Jülide, Çiğdem... Bunların bazıları da eskiden bakanlık yapmışlardı...
Ayrıca çeşitli görevlerde Ayşe, Ayşe Nur, Rümeysa, Zeynep, Behiye, Serap...
Neden? Çünkü kadınlar eziliyor efendim. Bu iktidar kadınları eziyor.
Bunların içinde başı kapalı olan var ama açık olan da var.
Örneğin Zehra'nın başı kapalı ama Emine'nin açık.
Bu dengeye dikkat isterim.
Hükümette de başı kapalı kadın var, başı açık kadın var.
Demek ki bu işin saçla başla ilgisi yokmuş, yetenek ve liyakatle ilgisi varmış.
Demek ki şeriatın da geldiği falan yokmuş. Devletin zirvesinde iki başı kapalı "birinci hanımefendi" gördük, bu şeriat denilen meret gelmedi. (İlle "first lady" demek istiyorsanız o başka, o zaman Carla Bruni gibi şarkı da söylesinler.)
Demek ki başı açık da kapalı da aynı partide görev alabiliyor, yanyana oturabiliyor, arkadaş olabiliyormuş.
Demek ki biz Galatasaray mezunu olarak siyaset bilimi okuyabildiğimiz gibi, bir İmam-Hatip mezunu da okuyabiliyormuş.
Üniversite sıralarında yanyana oturduğu, bahçede kolkola gezdiği gibi.
Ama halk cahil, değil mi ağabey?
Halk bir okusa herkes koşa koşa gidip CHP'ye oy verecek ama...
İşte "okuyan" kız Ak Parti'de yönetici!
İmam-Hatip'te okuduğu için böyle olmuş, Köy Enstitüsü'nde okusaydı böyle olmazdı...
O zaman kendisine "Bayan Merve" denecekti.
Bonjur Bayan Merve... Ooo, bonjur Bay Ru...