Beşinci parti safsatası
Israrla söylenen bir söz var: "Güçlü muhalefet lazım..." AKP yandaşları da böyle diyorlar ama bunu "ayıp olmasın" diye söylüyorlar, eskiden buna"rüşvet-i kelam" denirdi.Muhalifler de...
Israrla söylenen bir söz var: "Güçlü muhalefet lazım..."
AKP yandaşları da böyle diyorlar ama bunu "ayıp olmasın" diye söylüyorlar, eskiden buna"rüşvet-i kelam" denirdi.
Muhalifler de çaresizlikten söylüyorlar tabii, muhalefet olarak kalmaya mahkumsan, güçlü olsan ne farkeder zayıf olsan ne yazar?
Öyle bir muhalefet olmalıymış ki, seçimleri kazanamamalıymış ama her seçimde "sanki kazanacak gibi" de görünmeliymiş...
Yok yahu? Neden?
Bu sizin ne işinize yarayacak?
"Tam da kazanıyorduk..." diye daha beter ağlama fırsatı verecek, o kadar.
1980 yılında "daaevrimci" arkadaşların "tam da ne güzel devrim yapıyorduk faşistler engel oldular" diye kendilerini kandırdıkları gibi.
Peki muhalefet nasıl güçlü olabilirmiş? Orası belli değil.
Yani üç partiden birisi iyice öne mi çıkacak yoksa üçü birleşecek mi? Kürt ayrılıkçıları ve ülkücüler elele mi verecekler mesela? Buna bürokratlar da mı eklenecekler?
Bu güçlü muhalefet halka ne söyleyecek de kazanır gibi olacak ama kazanamayacak?
Boş konuşmayı seven ne çok kişi var bu memlekette! (Al işte bir örnek daha: Terörü lanetliyorum, şiddetle kınıyorum. Şimdi ben böyle dedim diye DEAŞ örgütü kahrolacak, hepsi bülbül gibi Türkçe bildikleri ve her gün benim yazımı okudukları için eylemlerden"Engin Bey kızıyor" diye vazgeçecekler!)
Al işte "beşinci parti" mugalatası mesela...
"Bu muhalefetle olmuyor, beşinci parti lazım" diye yeri göğü inlettiler.
Elbette amaç, seçimden önce AKP'yi bölmekti.