Bilemedik şunu bir türlü
Sabah Gazetesi Yazarı Engin Ardıç'ın bugünkü (28.10.2022)''Bilemedik şunu bir türlü'' başlıklı yazısı.
Valerien Ismael diye bir adam...
Ağzımıza kolay geldiği için hep "İsmail" dedik...
(Hadi onu anladık da, bizim spor çemişleri "Valanten" okunması gereken "Valentin"e nasıl oluyor da ısrarla "Valentan" diyorlar, bunu anlayabilmiş değiliz... "Çıkırdau"ya benzedi bu iş...)
İsmail Beşiktaş takımının başındaydı, takımı ısrarla yanlıştan yanlışa, başarısızlıktan başarısızlığa sürükledi.
Sonunda da kendisine yol verildi.
Bu adamı ve benzerlerini kimler getiriyor buraya, Avrupa'nın beşinci sınıf elemanlarını?
Ben bilmem, "yiyicilere" sorunuz.
Neyse, şimdi bizim İsmail'e para ödenecekmiş tabii.
Tazminat.
Tam 450 bin avro!
Ne güzel, bir çuval inciri berbat et, üstüne bir da para al git. Hem de çok para al git.
Bazı "hocalar" bunu çok iyi bilirler...
Biz bilemedik.
Başarısız olup çok para kazanmayı...
Hangi işi ucundan tutsak başarı sağladık çok şükür.
Ne olurdu, bir işi de batırsaydık, madara olsaydık da para kazansaydık!
Bendeniz iki kere işten kovuldum efendim.
Birincisi 1981'de, reklam ajansından Ali Taran kovmuştu...
İkincisi de 1987'de, dergiden Ercan Arıklı kovmuştu.
Birincisinde yeni evliydim, cebimde beş kuruş yoktu. Üç ay sersefil gezdim.
İkincisinde anamdan o zamanın parasıyla yirmi bin lira aldım da hiç olmazsa kendime iki paket sigara alabildim...
Ercan Arıklı bana olaydan bir yıl kadar önce bir "ikramiye" vermişti, 500 dolar.
Ayrıldıktan sonra "ibraname" vermek için o parayı geri istedi.
Bende yoktu.
Pullu mullu senet yaptık, ayda 100 dolar üzerinden beş ayda takır takır ödedim. Her ay Arıklı'nın mutemedi gelir, parayı alır senedi verirdi, hemen yırtardım.
En vahşi kapitalist bunu yapmaz, eskiden vermiş olduğu bir ikramiyeyi geri almaz.
Ama "solcu kapitalistler" yapıyorlar galiba!