Bindiğiniz dalı kesiyorsunuz
Gazetelerin "haber süsü altında reklam" uygulamasına artık alıştık... Ya sektör reklamı oluyor bunlar, belli bir sektörü tanıtma dümeniyle, ya doğrudan firmaları tanıtma... Namuslu gazete hiç olmazsa o...
Gazetelerin "haber süsü altında reklam" uygulamasına artık alıştık...
Ya sektör reklamı oluyor bunlar, belli bir sektörü tanıtma dümeniyle, ya doğrudan firmaları tanıtma...
Namuslu gazete hiç olmazsa o yarım ya da çeyrek sayfanın üstüne "Bu bir reklamdır" yazıyor, kimilerinde o da yok.
Bir de taşra belediyeleri var tabii.
Orada yaşayanlardan başka hiç kimseyi ilgilendirmeyen belediye ve belediye başkanı güzellemeleriyle nereye varılmak isteniyor?
Eskiden olsa "Tiraj artırmak için" denirdi.
O kasabada on tane fazla satsan ne olacak?
Demek ki mesele bu değil.
Bir de "siyasi reklamlar" var, o ara aramızın iyi olduğu yabancı ülkelerden gelen siyasi mesajlar... Geleneksel Türkbilmemne dostluğu, yeni ufuklar, falan filan.
Buralardan gelen para da olmasa, Serenay'ın sık sık açtığı yelkenlerle ne kadar satış sağlayabilirsiniz?
Neyse, dememiz o değil.
Sanal reklamlar!
Yani internet sitelerindeki reklamlar.
Basın bu işe yirmi küsur yıl önce "modaya uymak için" girdi.
Gerekçe de "yabancı...