Gazi tekne
Muhalif basının, daha doğrusu "dışı muvafık içi muhalif" tuhaf bir gazetenin "CHP seçmeni emekli memurlara gaz verme" çalışmaları olanca hızıyla sürüyor... Konu, evvelce de yazmıştık, Kartal...
Muhalif basının, daha doğrusu "dışı muvafık içi muhalif" tuhaf bir gazetenin "CHP seçmeni emekli memurlara gaz verme" çalışmaları olanca hızıyla sürüyor...
Konu, evvelce de yazmıştık, Kartal çatanası!
Atatürk, Suriye cephesinden gelip de Haydarpaşa'da trenden inip annesinin Akaretler'deki evine doğru, Beşiktaş Hayrettin İskelesi'ne giderken bu çatanaya binmiş (bavullarını yüklemiş) ve limanda demirli müttefik gemilerine bakıp, yaveri Cevat Abbas'a "geldikleri gibi giderler" demiş...
Ya nasıl gidecekti, 1918 yılında köprüler mi vardı? Bir tekneye binecekti elbette. Şu vapur olmuş ya da bu vapur, ne farkeder? Şirket-i Hayriye'nin tarifeli seferini de tercih edebilirdi biraz beklemeyi göze alıp... Haydarpaşa-Karaköy, oradan da bir taksi...
Teknenin adının sonradan Kartal yapılmasına bakmayın, Atatürk bindiğinde adı "Entreprise"...
Zaten Atatürk bindiğinde onun da adı Mustafa Kemal Paşa.
Savarona'yı "kutsal gemi" yaptılar, kesmedi, şimdi de buna "gazi tekne" muamelesi yapıyorlar.
Atatürk bu tekneye toplam yarım saat kadar binmiş. Bir daha da hayatı boyunca aklına bile getirmemiş. Getirmesi için de bir neden yok. (Savarona'ya da ömrünün son aylarında toplam birkaç hafta binmişti, öyle bir hava yarattılar ki sanki cumhuriyet kurulunca binmiş, bir daha da inmek bilmemiş.) Bu çatanayı "restore" ediyorlar, müze yapacaklarmış. İşin başında da emekli bir amiral (elbette!) Şimdi soruyorum:
Madem bu çatana bu kadar önemli, bu kadar yüce, bu kadar kutsalmış da, niçin taa 1918 yılından beri önce "özel sektöre" devredilmiş, sonra da hurdaya çıkarılmış?
"Atatürk devrinde" niçin hiçbir şakşakçı bu tekneye sahip çıkmamış?
Eh, Atatürk bir 19 Mayıs günü yakın çevresine "bugün neyin yıldönümüdür" diye sorduğu zaman bilemeyenlerden mi bekleyecektik bunu?
Bizzat Atatürk'ün kendisi niçin ilgilenmemiş?
Çünkü teknenin hiçbir önemi yok da ondan.
Atatürk o ünlü sözünü Haydarpaşa'nın ünlü merdivenlerinde de söyleyebilirdi, o zaman ne yapacaktınız, basamakları altın mı kaplayacaktınız?
Şimdi "Kartal İstimbotunu Kurtarma ve Yaşatma Platformu"nun başkanı (breh breh breh), "yarınlara inanan herkesi bu aileyi büyütmeye" çağırmış.
Aile dediği, restorasyon için bağış yapanlar.
O teknede bir de "Atatürk filmi" çekilmesini istiyor.
Ama... Bu film "gerçek Atatürk filmi" olmalıymış!
Sahtesi nasıl oluyor, merak ettik.