Haybeciler için
Yeni bir moda çıktı, isteyen "trend" desin, nasıl olsa Türkçe-İngilizce kırması piç bir dille konuşmak da moda:Ölmeden önce yapmanız gereken bilmemkaç şey...Ölmeden önce okumanız gereken...
Yeni bir moda çıktı, isteyen "trend" desin, nasıl olsa Türkçe-İngilizce kırması piç bir dille konuşmak da moda:
Ölmeden önce yapmanız gereken bilmemkaç şey...
Ölmeden önce okumanız gereken bilmemkaç kitap (bugüne kadar zahmet edip okumadıysan hayatına faydası olmadığı gibi eceline de faydası olmayacak)...
Ölmeden önce yemeniz gereken bilmemkaç yemek...
Ölmeden önce içmeniz gereken bilmemkaç şarap...
Ölmeden önce görmeniz gereken bilmemkaç film...
Ölmeden önce gitmeniz gereken bilmemkaç yer...
Bunların ayrı ayrı kitaplarını da yazıyorlar, "ortalama Migros ya da DR okuru" kapış kapış alıyor. Hani şu bazı üfürükten kitaplarda "istediğin bir şey varsa çok kuvvetli düşün, uzaya gönder, istediğin olacaktır" diye oyaladıkları kıt akıllı yarı-aydınlar.
Ciddiye almayalım dedik ama elinde bu tür bir kitapla taa Patagonya'ya bile gitmiş keriz tanıyorum. Baba parası yiyor tabii.
Bir ara Aydın Doğan Bey'in gazetesi de benzer bir işe sıvanmıştı: İstanbul'un en iyi on bilmemnesi... On otel, on lokanta, on bar, on kahvehane, on işkembeci, on çiğ köfteci, on ayakkabı boyacısı, on otopark, on değnekçi...
"En iyi on genelev"i ne zaman seçecekler diye merakla bekliyordum, o kadarına cesaret edemediler. (Oysa "gazetede adınızı geçireceğim" diye ücretsiz mal veya hizmet almak da mümkündü.) Internet'te gene karşıma çıkınca merak ettim baktım, şu ölmeden görmemiz gereken yerler nelermiş?