Haybeden devrim
İşte Stelyo Berberakis Atina'dan bildiriyor: Yüzde 36'yla iktidara gelen Çipras'ın oyu, anketlerde yüzde 17'ye düşmüş! Bizim Kılıçdaroğlu bile palavrayla daha çok oy topluyor. Benzer bir kepazelik de Fransa'da...
İşte Stelyo Berberakis Atina'dan bildiriyor: Yüzde 36'yla iktidara gelen Çipras'ın oyu, anketlerde yüzde 17'ye düşmüş! Bizim Kılıçdaroğlu bile palavrayla daha çok oy topluyor. Benzer bir kepazelik de Fransa'da yaşanıyor, adı sosyalist olan iktidar Fransız emekçi sınıfının kazanılmış haklarını tırpanlamaya kalkınca ortalık karıştı... Çipras bana hep Lenin'i hatırlatıyor. "Çuvallayıp tükürdüğünü yalama" vadisinde... Lenin de, diktasının daha beşinci yılında, "ideal" şekliyle komünizmin yürümeyeceğini görüp "sınırlı boyutlarda kapitalizme" geri dönmüştü. Görüntüyü kurtarmak için bunu NEP, yani "yeni ekonomi politikası" adıyla pazarladılar, üstelik bu politika Stalin iktidara iyice yerleşinceye kadar altı yıl yürürlükte kaldı. Ondan sonra da geri döndükleri komünizm ancak "devlet terörüyle", baskıyla, zulümle, işkence ve cinayetle yürütülebildi. Çipras, Avrupa Birliği'ne "kafa tutma", hatta bir punduna getirip borçların üstüne yatma vaadiyle geldi. İlk işi de pes etmek, gerçekler karşısında yelkenleri suya indirmek oldu. "Halka verdiğimiz sözlerin arkasında duralım" diyen Maliye Bakanı Varufakis'i de hemen yürüttü, kellesini isteyen "AB ilahlarına" kurban etti. Borçları paşa paşa ödüyor. Yerine kim gelirse gelsin o da ödemeye devam edecektir. Üstelik bu yıllarca sürecektir. Çipras bir "haybeden devrimcidir"...