Helal! Adanalı Celal!
Sabah Gazetesi Yazarı Engin Ardıç'ın bugünkü (28.03.2022)''Helal! Adanalı Celal!'' başlıklı yazısı.
Bakınız Kemal Bey ne diyor:
"Devletimizin askerimizle önce bir helalleşmesi lazım."
Nasıl olacakmış bu? Bir devlet kendi kurumuyla nasıl helalleşir? Arası mı bozuktu?
Sivil bürokrasiyi de öpsünler, tapu müdürlerine çimcirik atsınlar, muhtarlara antinikuntini...
Kemal Bey ne demek istiyor?
Türkçe'ye çevirelim:
"Darbeci askerlerin affedilmeleri ve salıverilmeleri gerekiyor!"
Halka ateş açıp 250 kişi öldürenler koyuverilsin...
Yunan ordusunun bile yapmadığını yapıp Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bomba atanlar öpülsünler...
Başkanlık konutuna bomba atanlar zaten sütten çıkmış ak kaşık, orada Tayyip oturduğuna göre(!) Darbeye kalkışmak suç sayılsın ama "bizim işimize gelen" darbe girişimi hoşgörülsün...
Ömer Halisdemir'in üstüne üç şarjör boşaltanın maaşına zam yapılsın...
Duvar dibinde donla oturan o herifleri de kuvvet komutanlıklarına getirelim hatta...
Dayaktan ağzı burnu dağılan da genelkurmaya...
Adil Öksüz savunma bakanı.
Aileleri de büyük acılar çekmiş...
İnsan eşine bir sorar değil mi, ne dersin, darbe yapayım mı hanım? O kadıncağıza da yazık değil midir?
Bunları demek istiyor.
Bunlara sevgi ve hoşgörüyle yaklaşmak gerekiyormuş.
Niçin? Yoksa FETÖ örgütüne bir "gönül borcu" mu var?
Yoksa dilden yanaktan öte ortada bir "mutabakat" mı var?
Kemal Bey söz veriyor: "Bu acıları çektirenlerin burunlarından fitil fitil getireceğiz." Darbe girişimine karşı çıkmış olanların hepsi kodese...