Hem ağlar hem gider
Cumhurbaşkanı, AK Parti milletvekilleriyle bir toplantı yaptı. Basının pek sevdiği deyimle, İstanbul yenilgisini "masaya yatırdı"... (Basına sormak lazım: Yürekleri de dağlamış mı, yelken de açmışmı?)
Bu toplantıda, muhalefete AK Parti tabanından oy kaydığı iddiasına da karşı çıkmış. "Bizden değil, HDP ve İP'den gitti" demiş.
Büyük ölçüde doğrudur.
Faşistlerin ve Kürtlerin oyları olmasaydı ("düzeyli birlikteliğe" bak!), İmamoğlu bu seçimi kazanamazdı.
Yani, CHP'nin adayı ister Kılıçdaroğlu olsun ister İmamoğlu ya da şunun oğlu bunun oğlu, CHP, 2023 başkanlık seçimini de tek başına kazanamaz.
Kılıçdaroğlu gibi hin oğlu hin bir siyaset esnafı bunu göremeyecek kadar aptal değildir.
Nitekim HDP Genel Başkan Yardımcısı Fatma Kurtulan da Meclis'te bunlara esaslı bir zılgıt çekti, meseleyi yerli yerine sığdırdı: "Şu anda koltuklarınızda HDP'nin oylarıyla oturuyorsunuz, bizim desteğimize muhtaçsınız!" Yani CHP'nin "eli mecburdur" ve bu ittifak stratejisi sürecektir.