Hilafet işi yaştır
Ankara'da "Uluslararası Hilafet Konferansı" düzenlenmiş, kürsüden "ümmet hilafetin yeniden gelmesini arzu ediyor" şeklinde konuşmalar yapılmış. Savcılık da soruşturma açmış tabii. Uçmayın...
Ankara'da "Uluslararası Hilafet Konferansı" düzenlenmiş, kürsüden "ümmet hilafetin yeniden gelmesini arzu ediyor" şeklinde konuşmalar yapılmış. Savcılık da soruşturma açmış tabii. Uçmayın muhteremler. Orta Anadolu'ya yapay şehir kuran Kılıçdaroğlu'ndan bir farkınız olsun. 1924 yılında bile fonksiyonu kalmamış olan hilafetin günümüzde hiçbir anlamı yok. Çünkü "sünni dünyasının" tartışmasız bir lideri yok. Buna azıcık heves eder gibi olduk, tutturamadık. Hilafet, dini liderlik gibi görünse de aslında siyasi liderliktir. Daha geçen yüzyılın başlarında bile bir anlamı kalmış olsaydı, Araplar imparatorluğa ihanet etmezlerdi... Sancak-ı Şerif çıkardık, sopası elimizde kaldı. Ankara hükümeti pek pek "Hintli Müslümanlar"ı etkileyebildi "halife esir düştü" edebiyatıyla, yardım aldı. İngilizler yardım heyetine hemen bir casus sokuşturdular, Ankara'da asıldı (Mustafa Sagir.) Bugün hilafet ilan etsek, kimse bizi iplemez. Tam tersine, Suudi Arabistan bundan fena halde rahatsız olur. Pek pek Pakistan, Endonezya, Malezya gibi uzak ülkelerde biraz etkili olabiliriz, Ortadoğu'da değil. Afrika'da birkaç ülkenin kalbini kazanırız, bunun da hiçbir "kıymet-i harbiyesi" olmaz. Filistinli garibanlar da umutlanırlar, o kadar. Osmanlı İmparatorluğu nasıl yeniden kurulamazsa, hilafet de o kadar geri gelemez. Yoksa ben istemez miyim yahu, elde kılıç, her bir bıyığına bir adam asılır babayiğitler suretinde ve de "yektir Allah yek" diye naralanaraktan Viyana kapılarına dayanalım? Ve de keferenin hoşur karısının iman tahtasına alıcı kuş gibi çöküp türlü çeşitli hüner göstererekten ve de 'oh eline sağlık koçyiğidim' dedirterekten aferin alalım ve de alnımızdan öptürelim? Bunu ancak rüyamda görürüm. (Şimdilik "şu vize bir kalksa da kuyruklarda sürünmesek" rüyasını görüyorum.)