Kart İttihatçılar rahatsız
Darbe girişiminin üstünden daha iki ay geçmedi, "Yenikapı ruhu" berhava oldu.Bunun böyle olacağını söylemiştik, "sinyallerini" veriyorlardı da bazı basın hırtları bizi milli birlik ve beraberlik ruhunu bozmakla...
Darbe girişiminin üstünden daha iki ay geçmedi, "Yenikapı ruhu" berhava oldu.
Bunun böyle olacağını söylemiştik, "sinyallerini" veriyorlardı da bazı basın hırtları bizi milli birlik ve beraberlik ruhunu bozmakla suçlamışlardı...
Oysa mızıkçılık eden kendi arkadaşları, kendi politikacılarıydı.
Şimdi fabrika ayarlarına dönüyorlar.
Çünkü Yenikapı mitingine "kerhen" katılmışlardı. Basın amigolarının iteklemesiyle. Daha doğrusu, iteklemek zorunda kalmalarıyla.
Kılıçdaroğlu artık iyice alıştığımız ama bir buçuk ay kadar terkettiği "saray edebiyatına" yeniden girişti. İstanbul Barosu gibi "müseccel Tayyip düşmanlığı" odakları da, davetlere katılmayarak ve Metin Feyzioğlu'nu "ofsaytta bırakmaya çalışarak" geleneksel tavırlarını hemen takındılar.
Muhalif basın ilk günlerin korku ve şaşkınlığını üstünden çabuk attı. Giderek de daha yüksek perdeden atıp tutuyorlar.
Fakat söktüremiyorlar!
Tutuklanan "kankalarını" iki yazı döktürmekle kurtaramayacaklarını anladılar. Onlar uyuzluk ettikçe arkadan yeni yeni tutuklama dalgaları geliyor.
Pabucun gerçekten pahalı olduğunu gördüler. Fakat ne çare ki kuş kuşluğunu, kış da kışlığını yapmak zorunda. Başta türlüsü ellerinden gelmez, "fıtratlarında" yoktur.
Üstelik "müşteri memnuniyeti" de esastır. Cem Boyner bile çocuklar için "kaydıraklı mağaza" açtı, bunlar da emekli memur okuyucunun gönlünü hoş etmek zorundalar.
Klasik yol da "cumhuriyet elden gidiyor" teranesini sürdürmektir tabii.
O cumhuriyeti Fetöcüler 15 Temmuz gecesi yıktılar.
Darbe başarılı olmadı ama bir anlamda oldu sayılır: Kimin ne mal olduğu, herkesin tıyneti ve cibilliyeti kabak gibi ortaya çıktı. Asker Fetöcüler, polis Fetöcüler, hukukçu Fetöcüler derken şimdi sıra "solcu Fetöcüler'e" ve "liberal Fetöcüler'e" geliyor.