Kılıç Taroğlu
Çakma kurultay bitti, lafola bir "sonuç bildirgesi" de yayınladılar. Sonuç bildirgesi dediklerine göre bunlar orada herhangi bir sonuca mı varmışlar? Bir şey tartışılmadı ki bir sonuca varılsın. İsteyen...
Çakma kurultay bitti, lafola bir "sonuç bildirgesi" de yayınladılar.
Sonuç bildirgesi dediklerine göre bunlar orada herhangi bir sonuca mı varmışlar?
Bir şey tartışılmadı ki bir sonuca varılsın.
İsteyen çıktı konuştu, o kadar.
Bildirge niyetine, Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar söylediği şeyleri derleyip toparlamışlar. (Bu arada, tanrıça Themis heykeline koyacağı tuğlaya da sayın genel başkanın adını "Kılıçtaroğlu" şeklinde yazmışlar, neyse ki farkına varmış da düzelttirmiş! Ufak çapta bir skandal ama CHP hakkında çok şey anlatıyor...) Kurultayda beklenen kalabalık sağlanamadı (bayram tatiline denk getirirsen olacağı budur), muhalif basın da umduğu kadar pompalayamadı bu eylemi... Fazla ekmek çıkmadı... Yarım sayfalara sıkıştı kaldı...
Yani, bir yandan "ya tutarsa" niyetine Akşener reklamı, bir yandan da "Törkiş Macron" arayışları sürüyor.
Fakat Kemal Bey cephesinde yeni bir şey var.
"Bu düzen değişecektir" sloganını atmış.
Ecevit'i hatırlamış.
Bu düzen derken "başkanlık sistemi" demek istiyor ama isteyen keriz Marksist bunu "sosyalizm geliyor" şeklinde de yorumlayabilir!
Öyle anlayanlar mutlaka çıkacaktır.
Muhalefet cenahında şu da iyice ortaya çıkıyor:
Türkiye'de muhalefet "hükümete karşı" yapılmıyor.
Türkiye'de muhalefet "sisteme karşı" yapılıyor.
Bu arada sapla samanı, sistemle rejimi de birbirine karıştıranlar çokçadır.
Bakınız Meral Hanım da aynı telden çalıyor, iktidara gelecekmiş de anayasayı değiştirecekmiş...
Bütün dertleri bu: Başkanlık sisteminden geriye dönüş...
Öne sürdükleri de, genelgeçer bir "adalet yaygarası"...
Böyle soyut davalar peşinde koşarsan kimse itiraz edemez, haklı da görünürsün.