Kılıçdaroğlu Atatürk’e karşı geliyor
Bütün derdi parlamenter sistemi değil kendi koltuğunu korumak olan Kılıçdaroğlu "kanımızı dökersiniz" falan diye efelendiğini sanıyor ama kimsenin kendisini ciddiye aldığı yok. Kan verecek olana...
Bütün derdi parlamenter sistemi değil kendi koltuğunu korumak olan Kılıçdaroğlu "kanımızı dökersiniz" falan diye efelendiğini sanıyor ama kimsenin kendisini ciddiye aldığı yok. Kan verecek olana Kızılay'ın yolunu gösteriyorlar. Biz de almıyoruz ama okuyucuyu azıcık eğlendirmek de isteriz doğrusu. Hazret bu açıdan bulunmaz bir nimet, mükemmel bir "malzemedir"... Komik-i millet! Bakınız cumhurbaşkanına nasıl çatmış: "Beyefendi şimdi kalkmış 'ben başkan olacağım' diyor. Ne demek başkan olacağım? 'Valileri ben tayin edeceğim' diyor, 'kaymakamları, büyükelçileri ben tayin edeceğim, milletvekillerinin listesini ben yapacağım, kim belediye başkanı olacak ben söyleyeceğim"... Bu ne biçim Atatürkçülük yahu? Hani otuzlu yıllar altın devirdi? O devirde, aynı zamanda CHP'nin il ya da ilçe başkanı olan belediye reislerini, kaymakamları kim tayin ederdi? Tek partinin mebus adayları listesini kim yapardı? Peki, bir de bakalım Celal Bayar ne demiş? Celal Bayar canım, hani Atatürk'ün son başbakanı. Yıl 1937. Bayar göreve gelince sormuş (dikkat isterim, meclis tarafından seçilince değil, Atatürk tarafından getirilince): "Başbakan olarak yetkilerim nelerdir?" Atatürk demiş ki: