Kısa olsun temiz olsun
Tıynetini ve cibilliyetini daha önce defalarca yazdığım için yeniden üstünde durmayacağım. Bırakın şu adamı da işimize bakalım.Yeni anayasa, henüz yazımına geçilmedi ama onu yapacak olanlar...
Tıynetini ve cibilliyetini daha önce defalarca yazdığım için yeniden üstünde durmayacağım. Bırakın şu adamı da işimize bakalım.
Yeni anayasa, henüz yazımına geçilmedi ama onu yapacak olanlar tarafından tartışılıyor.
Muhalefetin bu tartışmaya katkısı, "bayraktan ne istiyorsun", "başkent değiştirilemez", "cumhuriyet iyidir", "milli marşımızla oynama" gibi en adi ve en ucuz mugalata düzeyinde... Hiçkimsenin gündeminde böyle saçmalıklar yok, ancak siyasi zavallıların beyinlerinde var, başka bir şey olamadığı için.
Bu arada, meseleye çok daha ciddi yaklaşanların kafalarını kurcalayan soru gibi sorular da şöyle:
"Anayasa din ve etnisiteyi nasıl kuşatmalı? Millet tanımı, vatandaşlık tanımı nasıl yapılacak? Anadilde eğitim nasıl olmalı? Din- devlet ilişkileri nasıl kurulmalı? Aleviler'le ilgili hüküm anayasada yer almalı mı?"
Bu da bizi "uzun ve kapsamlı bir anayasa mı olmalı, yoksa kısa bir anayasa mı olmalı" sorusuna getiriyor.
Ne kadar kısa ve öz olursa o kadar iyidir.
Herhalde, "lastikli" tanımlara yer verilmemelidir. Dili son derece bozuk olan Aldıkaçtı Anayasası'nın yanlışları tekrarlanmamalıdır. (Bu metni Hukuk Fakültesi'nde ev ödevi olarak yazıp versen notunu kırarlar.)