Kurtar şunları Muharrem
Köpürttükçe köpürtüyorlar, hafta başına kadar böyle gidecek. Önümüzdeki hafta da "maç sonrası geyiğiyle" geçecek.
Kim kazandı kim kaybetti, neden kazandı neden kaybetti, İsmail şunu sordu bunu sormadı, neden sordu neden sormadı.
Sonra da sıra "gerçek seçime" gelecek, onun da geyiği ay sonuna kadar hatta daha fazla sürer. Kim kazandı kim kaybetti, neden kazandı neden kaybetti.
Temmuz ayına, hatta ağustosa kadar rahat muhalif basın...
Kalan yerleri de Şeyma'yla falan doldururlar artık. Zaten lig maçları da başlar. Ardından bir de "şanlı Andorra galibiyeti" gelecek, daha ne?
Muharrem İnce tek başına yüzde 30 oy almıştı, partisinin oyu yüzde 22...
Meral Akşener kendini ortaya atmakta ısrar etmeseydi yüzde 40'a da yaklaşabilirdi. Cem Uzan'ın DYP oylarını kırdığı gibi Akşener de CHP oylarını kırdı.
Muharrem hemen olağanüstü kurultay istemekle "aculluk" etti.
Durumunu "konsolide" edecek ve olağan kurultayı bekleyecekti.
Fakat ortada bir "vaat" yoktu, bir "pilan, puroce ve poroğram" bulunmuyordu. İnce'nin bütün söyleyebildiği "Kemal Bey gitsin ben geleyim, o kazanamaz ben kazanırım"dan ibaretti.