Kurultayların Kemal
Dünya Kupası bitince hepimiz buruk bir boşluğa düştük. Alışmıştık haldır haldır maç seyretmeye. Çok şükür bu boşluk "imza totoyla" dolduruldu, liglerle birlikte spor toto başlayana kadar....
Dünya Kupası bitince hepimiz buruk bir boşluğa düştük.
Alışmıştık haldır haldır maç seyretmeye.
Çok şükür bu boşluk "imza totoyla" dolduruldu, liglerle birlikte spor toto başlayana kadar. Öyle ya, "bedelli çıkacak mı" tantanası bittiğine göre...
Acaba bu sefer bu maç kaç kaç gidiyor?
Parti içi muhalefet "480'e ulaştık" diyor, parti içi iktidar da "sadece 100 civarında"...
İkisi de yalan.
Ama çok heyecanlı...
Hırvatistan iki gol daha bulup maçı uzatmaya götürebilecek mi? Bunun gibi bir şey.
Kurultay olur ya da olmaz, benim "Muharrem gelirse seçimi kazanırız" sanan bazı saftırık CHP'lilere bir sorum var:
Kemal'den on senede bıktınız, Muharrem'den kaç senede bıkacaksınız?
Fizikçiden de hayal kırıklığına uğrayınca bu sefer kimyacı mı arayacaksınız?
Benim size tavsiyem bir futbolcu bulmanızdır.
İşin kötüsü, Kemal'e "Gandhi" diye mazmun uyduran vatandaş artık evinin erkeği oldu.
Baksanıza, bu sefer çıkmadı şöyle "Pehlivan Muharrem" ya da "Filinta Muharrem" gibi parlak bir laf...
Yenilgilerin Meral İyi Parti kendine bir "yol haritası" çizecekmiş.
Masaya da birşeyler yatıracaklar herhalde. (Burada kurultay yok.) Partide üç eğilim varmış, her birinin başında da bir genel başkan yardımcısı.
Bunlardan biri, "merkez sağcı olalım" diyenler.
Öteki, "ne sağda olalım ne solda, merkezde herkesi kucaklayalım" diyenler.
(Bunun adı da "Türk merkez" oluyormuş.) Üçüncüsü de, "ülkücü felsefeye dönelim" diyenler.
Fakat öyle ya da böyle, "Türkiye'nin kuruluş felsefesine ve milli değerlerine dönmesi gerektiğini" vurguluyorlarmış. Şu anda Türkiye milli değerlerinden uzakmış.
Bu farklı görüşler, ileride şöyle evrilecektir: "Enayilik etmeyelim, tası tarağı toplayıp AKP'ye katılalım" diyenlerle "af dileyip MHP'ye dönelim" diyenler...
Bir üçüncü fraksiyon da çıkabilir: "CHP'ye girelim, Kemal bizi seviyor..." Bizim de kendilerinden bir ricamız var:
Şu Koyun Mehmet'e partide bir iş verin, sizin yüzünüzden iyot gibi açıkta kaldı çocuk, bari aç kalmasın.
Çayocağı falan olabilir...