Memleket kalkınıyor
Hemen belirtelim, bu yazı "sarkastik" bir yazı değildir. "İroni" yapılmamıştır, kimseyle dalga geçilmemiştir. Ciddi ciddi okuyunuz ve küfür etmeden önce de bir durunuz. Bu bayram tatilinde yollarda 84 kişi öldü....
Hemen belirtelim, bu yazı "sarkastik" bir yazı değildir. "İroni" yapılmamıştır, kimseyle dalga geçilmemiştir. Ciddi ciddi okuyunuz ve küfür etmeden önce de bir durunuz.
Bu bayram tatilinde yollarda 84 kişi öldü. (Suruç'taki hayvanca saldırıda ölenler ayrı konudur.) Necip Türk basınında tutarlılık hakgetire olduğu için, kimilerine göre bu sayı 74...
Olsun, biz en yüksek rakamı alalım.
Bu seksen dört kişiyi, basın zevzeklerinin "trafik canavarı" dedikleri yeşil renkli, kertenkele kuyruklu, kazma dişli yaratık öldürmedi. Kendi hatalarının kurbanı oldular.
"Canavar hız kesmiyor" falan gibi basitlikleri de bırakalım. Kesiyor çünkü!
İkincisi de, denizle yeni tanışmış köylümüzün kendi basiretsizliği yüzünden can vermesini, yani boğulma olaylarını trafik kazalarıyla karıştırmayalım ve ikisini harman edip "bu ne biçim memleket, bize koalisyon lazım" ucuzluğuna düşmeyelim.
Bayramda 39 kişi boğulmuş bütün Türkiye'de.
Türkiye'nin nüfusu 78 milyon. Doğaldır.
İnsan dağın tepesinde boğulamayacağına göre, hani "AKP'nin güçsüz olduğu kıyılarda" yaşayanlar daha çağdaş, daha ileri, daha bilmemneydi?
Yüzme bilmeden boyunu geçersen, açılırsan boğulursun. Hangi partiyi tutarsan tut.
Kaldı ki bazı kıyılar yüzme bilenler, hem de iyi bilenler için bile tehlikelidir (özellikle Kilyos)... Benim yüzme şampiyonu bir arkadaşım gitmişti Kilyos'ta...
Bunun gibi, kendini tıpkı "Susurluk çetesi" misali "hem TC kanunlarının üstünde, hem de fizik kanunlarının üstünde" sanırsan da karayolunda ölür gidersin.
Saatte 190 kilometre yaparken kamyona çarparsan, fizik bilimi senin siyasi kimliğini dinlemez.