Öğren de gel
Özür diledi, kendini kurtardı. Ama Şahin Mengü'yü kurtaramadı.Hani postalcılar Numan Menemencioğlu'nu "Atatürk'ün dışişleri bakanı" yapmışlardı da politikasını övmüşlerdi...Bizim de...
Özür diledi, kendini kurtardı. Ama Şahin Mengü'yü kurtaramadı.
Hani postalcılar Numan Menemencioğlu'nu "Atatürk'ün dışişleri bakanı" yapmışlardı da politikasını övmüşlerdi...
Bizim de kafamız karıştı, anlayamadık: Bunlar neyi savunmak istiyorlar, Milli Şef'in adamı Menemencioğlu'nun dış politikasını mı, yoksa Ebedi Şef döneminin (yani Tevfik Rüştü Aras'ın) dış politikasını mı?
Aslına bakarsanız Aras'ın da Menemencioğlu'nun da kendilerine özgü bir dış politika yürüttükleri söylenemez. Sözü edilen, "tarafsız cumhurbaşkanı" Atatürk'ün ve daha sonra "tarafsız cumhurbaşkanı" İnönü'nün dış politikasıdır! Aras da, Menemencioğlu da, hatta onun başbakanı Saraçoğlu bile, politikacı görüntüsünde birer "memur" olmuşlardır alt tarafı. Neye memur? Şeflerin politikalarını tedvire memur. O kadar.
İmdi, CHP'li hukukçu Şahin Mengü, sapla samanı birbirine karıştırarak, apayrı, hatta birbirine zıt bu iki politikayı birden savunmak istiyor...
İlkelerini şöyle özetliyor: Sömürgecilerin arkasında durmamak, Rusya'yı tahrik etmemek, Araplar'a bulaşmamak.
Türkiye sömürgecilerin arkasında durmayacaktı da niçin Almanya ve İtalya'yla al takke ver külah, canciğer kuzu sarması olmuştur?
"Kemalist Türkiye'den faşist İtalya'ya selam" manşetini hangi gazete atmıştı mesela? (Etiyopya'ya saldıran sömürgeci İtalya'ya ha, uyumayın.)
Türkiye Rusya'yı tahrik etmeyecekti de niçin Alman faşizmiyle anlaşıp Kafkasya'dan pay koparma hesaplarına girdi?