Sakil
19 Mayıs'larda gelenek olmuştu: İlle Atatürk'ü Şişli'deki evden çıkarıp Dolmabahçe'ye götürecekler... Ama Harbiye-Taksim üzerinden mi, Osmanbey- Maçka üzerinden mi, yoksa Mecidiyeköy- Beşiktaş üzerinden mi gittiğini de kimse bilmiyor...
O zamanlar "Atatürk'ü oynayacak çocuk" bulmak zor olduğundan (bu günah sayılıyordu), üstü açık arabanın arka koltuğuna bir Atatürk "büstü" yerleştiriyorlardı. Araba açık olacak ki vatandaş açık seçik görsün. Atatürk "beni görmek demek behemehal yüzümü görmek demek değildir" demiş, ne gam...
Fakat araba, daha eski bir şey bulunamadığından, 1965 modeli, "direksiz" tabir edilen bir Chevrolet Impala'ydı!
Neyse, daha sonra Atatürk'ü oynayacak "içkisi, sigarası, kumarı, gece hayatı, kötü alışkanlıkları olmayan" (bunlar Turgut Özakman ilkeleridir) bir çocuk buldular, Dolmabahçe'de demeç verdi: Samsun'a şeriatçılarla mücadele etmeye gidiyorum!
Biz Yunan ordusu sanmıştık.