Seray’ın derdi beni gerdi
Sabah Gazetesi Yazarı Engin Ardıç’ın bugünkü (21.04.2022)''Seray’ın derdi beni gerdi’’ başlıklı yazısı.
Madem magazin, hem de lumpen magazini hayatımızın her yerine sıvandı, biz de bugün magazin yapalım bari. Daha çok ilgi çeker.
Seray Sever diye bir hanım var, biliyorsunuz.
Eh, hep Serenay ya da Şeyma olacak değil ya... Eskiden bir de Rita Fink vardı, magazin basını onu çok sevmişti, uzun süredir sesi duyulmuyor...
Seray Hanım'ın "neci" olduğunu ben bilmiyorum, sunucu mudur, oyuncu mudur, şarkıcı mıdır, manken midir, bunların hepsi midir, yalnızca ünlü müdür, izleyemedim.
Hem de bizim okuldanmış, Boğaziçi'nden. Şimdi Google'a baktım da öğrendim.
Allah için güzel kadın.
Bu hanım günün birinde evlendi ve ikiz doğurdu.
Bu yaşta... Büyük başarı... Çok zahmet çekti, çok fedakârlık etti, sekiz kere tüp bebek denemesi yapmış... Allah bağışlasın, Allah onları analı babalı büyütsün...
Lakin çocukların isimleri bir tuhaf...
"Alya" ile "Sofia"...
Ana Müslüman, baba Müslüman. Ananın adı Seray, babanın adı Eray... Hem de kafiyeli vallahi. İlber ile Dilber gibi.
Peki bu kızların isimleri nasıl Alya ve Sofia olabiliyor?
Elbette her ana babanın çocuğuna istediği ismi koyma hakkı vardır, nüfus memuru kabul ettiği sürece mesele yoktur.
Ama bizim de şaşırma hakkımız olsa gerek.
Bir sürü Türk ve Müslüman ismi var, kıran mı girdi?