Şeyh uçmaz mürit uçurur
Süleyman Demirel 1991 seçimlerini kazanır gibi olmuş ama tam kazanamamıştı... "Özal düşmanlığıyla" gözü dönenler ille de koalisyon istediler. Eh, SHP de zaten "aç gelmişti", zoraki bir ortaklık kuruldu.
Demirel, o günden, Özal'ın ölümüyle zıplayıp Çankaya'ya kaçacağı 1993 yılına kadar bütün mesaisini "tebrikleri kabul etmeye" ayırdı.
Halkımız her işin suyunu çıkarmaya pek meraklı olduğundan, Demirel'i kutlamanın da suyunu çıkardı. Yerli yersiz hediyeler yağıyordu. Karadeniz'den kasayla hamsi getirenler vardı, bu kasalar başbakanlığa sokulmadığından yol ortasına terkediliyor, ortalığı leş gibi kokutuyordu...
Demirel, çok zeki bir adam olduğu için, Türkiye'nin artık "kendi bildiği" Türkiye olmadığını ve eskisi gibi "gaz, tuz, patiska" edebiyatıyla ülkeyi yönetemeyeceğini şıp diye anlamıştı. El öptürmeyle iki yılını geçirdi. Başka çaresi yoktu.
***
İmamoğlu tatilden geldi.
Herkes "ne yaptığını" merak ediyor.
Bir şey yapmıyor.