Ucuz, basit, gülünç ve çirkin mugalata
Adnan Menderes'ten önce Türkiye, bırakın traktörün yerlisini, yabancısını da bilmezdi... Çünkü CHP, tarıma traktör sokup onu modernleştirmek yerine Köy Enstitüleri açıp köylüye marangozluk ve Mozart öğretmek gibi önemli işlerle uğraşıyordu...
Türkiye kendi traktörünü de ancak şimdi yapabildi.
Üstelik elektrikli, "elin mazotuna" bağımlı değil.
Lakin çatlak sesler var.
Yok, traktör konusunda değil.
"Galoş" konusunda!
Cumhurbaşkanı bir yerli traktörün önünde resim çektirmiş.
Ayakkabısının üstüne de galoş geçirmiş.
Eee, ne var bunda?
Bunda bir şey yok.
Ama Kılıçdaroğlu'na sorarsan var.
Traktöre bakmıyor, galoşu görüyor. Eh, dost başa, düşman ayağa bakar.
Bir Çin atasözü vardır, "parmak ayı gösterince onlar parmağa bakarlar" diye... Onlar da ayrı...
Galoşa bakmış ve de "mugalata" fırsatına kavuşmuş.
Ne mi demiş? "Bir ülkeyi yöneten ve cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir insan kendi ülkesinin toprağına galoşla basmaz" demiş.
Neyle basarmış? Sümerbank kundurasıyla mı Gucci'yle mi?