Yansıt bana Kemal
Referandumdan önce her gün tatlı tatlı saçmalayan Kemal Bey bir süredir "çarpıcı" değil. Ne güzel abuk sabuk laflar ediyordu da eğleniyorduk, ortalık mayna olunca bizim "inci" bölümü de öksüz...
Referandumdan önce her gün tatlı tatlı saçmalayan Kemal Bey bir süredir "çarpıcı" değil. Ne güzel abuk sabuk laflar ediyordu da eğleniyorduk, ortalık mayna olunca bizim "inci" bölümü de öksüz kaldı.
"Kontrollu darbe" lafıyla Fetö'yle ağız birliği etmesini saymazsak...
Aydın Doğan'ın adamları da ısrarla aynı dalgadan yayın yapıyorlar.
Utanmasalar "darbeyi Erdoğan yaptırdı" bile diyecekler...
Fakat İstanbul sermayesi henüz Kemal Bey'in yerine adam bulamadı, dolayısıyla adam aramayı erteledi.
Yılbaşını, kurultayı bekleyecekler, o arada "parlatacak" adam çıkaramazlarsa Kemal Bey'e çaresiz razı olacaklar.
Bu arada Demirören gazetesi de bir "Kemal Bey sayfası" açtı, yerli yersiz her gün ona iyi kötü bir çanak tutuyor. Ön sayfada "Tayyip Erdoğan'ı kızdırmama" gayretini sürdürürken iç sayfalarda da hem köşe yazarları hem muhabirleri vasıtasıyla CHP seçmeni olan müşterisini elinde tutmaya çalışıyor. (Satıp kurtulamadın şu malı Erdoğan Bey!) Yani, Kemal Bey'i konuşturup sayfasını doldurmak şart.
Kemal Bey'i konuşturmuşlar gene. Dişe dokunur hiçbir şey söylememiş ama görev yerine getirilmiş.
Önce koftiden bir "erken seçim" lafı atmış ortaya.
Sonra, "Akşener görüşmesinin verimli geçtiğini" söylemiş.
Ne gibi verimler almış, ne almış vermiş belli değil. Erdoğan'a ve Bahçeli'ye "verip veriştirdiler" herhalde...
Kemal Bey'in Meral Abla'yı İstanbul Belediye Başkanlığı'na aday göstereceği şeklinde bir dedikodu çıktı ama cumhurbaşkanlığına aday gösterirse şaşmayız!
Bakalım Baykal'ı gösterip kaybedince tarihe gömülmesini mi, yoksa "İhsanoğlu çözümü" gibi bir skandalı mı tercih eder?
Peki Meral Abla aday olursa Alevi oyları nereye gider?
İsmet Paşa'nın kafasında dokuz tilki dolaşır, kuyrukları da birbirine değmezmiş... Tilkiyi ancak televizyon belgeselinde görmüş Kemal Bey bunu da düşünecektir.
Kemal Bey "seçim kazanmak" için gerekli şartları da açıklamış. Yeni anayasayı tanımadığı için, mecliste çoğunluk kazanırsa iktidara da geleceğini sanıyor. Kim bilir, belki "başbakan olma" hayalini bile kuruyordur!
"Nerede bir sorun varsa, vatandaş hangi sorunlarla karşılaşıyorsa, o soruna akılcı politikalarla çözüm üreten partinin CHP olduğunu aktarmamız ve o güveni vermemiz lazım" demiş. "Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlara çözüm üreten parti kimliğini toplumun her kesimine aktarmak, yansıtmak zorundalar"mış.
Hiçbir şey aktaramayacaklar, çünkü öyle bir çözüm ya da çözümler yok. Öyle bir "parti kimliği" de yok.
Kendileri bilmiyorlar ki vatandaşa aktarsınlar!
Demirören'in Kemal Bey sayfasını hazırlayanlar "adam olsalardı" ona şunu sorarlardı:
Kemal Bey, sizin bir paketleme sanayii projeniz vardı... Orta Anadolu'nun gizli tuttuğunuz bir köşesine bir ambalaj kenti kuracak, Çin'den getirteceğiniz malları paketleyip Azerbaycan'a gönderecektiniz...
Ülkemizde yurt dışından doktoralı genç sayısı 517 olduğuna göre, bu kentte istihdam edeceğiniz 25 bin doktoralı genci ithal mi edeceksiniz, yoksa dibini çapalayıp sulayıp kendiniz mi yetiştireceksiniz?
Aktarın bize, yansıtın.