Yar bunlara tez elden bir Macron medet
Onlara kötü bir haberimiz var: Fransa'da Emmanuel Macron'a verilen kamuoyu desteği yüzde 60'tan yüzde 40'a düşmüş! Daha başkan olalı hepi topu üç ay geçtiği halde... Yani bugün yeni bir seçim yapılsa...
Onlara kötü bir haberimiz var: Fransa'da Emmanuel Macron'a verilen kamuoyu desteği yüzde 60'tan yüzde 40'a düşmüş!
Daha başkan olalı hepi topu üç ay geçtiği halde... Yani bugün yeni bir seçim yapılsa, kazanamayacak.
Bakalım, François Hollande'ın son ayları gibi, ne zaman dibe vurur? Galiba beş yıl beklemek gerekmeyecek.
Eh, "mucize çözümlerin" sonu budur. Çünkü bu adam bir balon.
Fransa'da bir balon gitti, yerine başka bir balon geldi.
Çünkü Avrupa uzun süredir "devlet adamı" üretemiyor.
Fransa'da sağda De Gaulle ve solda Mitterrand, Almanya'da sağda Adenauer ve solda Brandt bu türün son temsilcileri oldular. Avrupa'da otuz yıldır "kaht-ı rical" çekiliyor.
Yırtık dondan çıkar gibi ortaya atılıp parsayı toplayanların mumu da yatsıya kadar bile dayanmıyor.
"Onlar"dan da kastımız, "yerli Macroncular"...
İstanbul sermayesinin sosyetik kalemşorları bir türlü karar veremediler:
Kılıçdaroğlu'nu yağlayıp yıkamayı mı sürdürsünler, yoksa onun yerine bir "Türk Macron'u" mu icat etsinler?
Daha vakitleri var. En iyisi, bir yandan saçmasapan yürüyüşlerin ve kurultayların reklamını yapmak, bir yandan da "çık Macron çık" diye ağlaşmak.
Gandhi Kemal, atletli Kemal falan derken "plase adayları" Meral Akşener'e de henüz bir "mazmun" uyduramadılar.
"Jeanne D'Arc" deseler, vatandaş "buyur?" diyecek, enteller de "Mireille Darc'ın amcasının kızı mı?" diye soracaklar...
"Habbabe Hatun" falan daha uygun düşer ama Meral Hanım işin "İslami" boyutunu fazla öne çıkarmıyor.
"Nene Hatun" deseler hamaset vurgulanacak ama bu sefer "yaş" itibarıyla tuhaf kaçacak.
"Fikir jimnastiği" yapıyorlarmış, Kemal Bey atlet fanilasıyla jimnastiğin kendisini yaparken...
Yerli Macron olarak "halkın güvendiği, kitlelerin sempatiyle baktığı" birkaç isim gündemdeymiş...
Nerede gündemde? Koç Holding yönetim kurulunun toplantı odasında, Hürriyet gazetesinin yemekhanesinde...
Ya da belki barlarda, marinalarda, tekne güvertelerinde.
Kimlermiş o isimler? Belli değil.
Şimdiden yıpranmasın diye söylemiyorlar.
"Alıştıra alıştıra" açıklayacaklar.
Halkın güvendiği, kitlelerin sempatiyle baktığı...
Kim olabilir bu yerli Macron?
Eskiden ikide bir "Zeki Müren politikaya atılacak" diye laf çıkardı...
Zafer Mutlu'ya sorsunlar, şimdilerde harıl harıl fikir jimnastiği yapıyordur.
Fakat dikkatli olsunlar, Mutlu'nun "tuttuğu" aday mutlaka kaybeder.
Zaten bunların derdi de kazanmak değil, seçimi "hiç olmazsa" ikinci tura bıraktırabilmek...
Kılıçdaroğlu nasıl olsa ona da "biz kazandık" diye bir kulp bulacaktır!